• Minerva

    tarafından Yayınlanma Tarihi: 16 Ekim 2007 16:01

    Soğuğun kokusu geliyor kaç gündür burnuma.
    Soğuk kokar mı derseniz ,evet, soğuk kokar.
    Hele hayatının her anısını benim gibi kokularda saklayan ve kokularla hatırlayan biriyseniz soğuğun kokusu çok özeldir.Serindir burnunuzun dibini üşütür ama diridir,güzel kokar.
    Soğuk kokladığım zaman hayatıma kışlar geliyor demektir. Sevinirim. Kurt puslu havayı sever misali içim soğuduğunda paltoma,atkıma,şalıma sarınarak sevinçle beklemeye ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 16 Ekim 2007 15:57

    Küçücük bir köy Kocadere köyü. Asıl adı Kuruca dere.
    Dere kurumuş hakikaten de,sonra köyün adı Kocadere köyü olmuş.
    Yıkık bahçe duvarlarından başlıyor köy.
    Hafif bir tezek kokusu çarpıyor burnumuza girişte,”evet köydeyiz” diyoruz.
    Sonra mis gibi tertemiz bir havayla karşılaşıyoruz.Gelibolu yarımadasının tam ortasındayız.
    Tepelerin arasında bir tepenin üstündeyiz.Karşı tepelerden biri Conk Bayırı.yüksek bir bayrak direği görüyoruz tepede ,sola kafamızı çevirdiğimizde bir bayrak direği daha.
    Her tarafımız şehitlik.
    Aşağıda köy girişinde 1353 ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 19 Ekim 2006 10:28

    Kocaman bir dalga...
    Dev gibi..
    Köpük köpük...
    Oya gibi kenarları var,sanki binlerce parmak uzanıyor...
    İnsan baktıkça içinde kayboluyor.
    Balıkçı teknesini yuttu yutacak.
    Balıkçılar için korkuyorum...
    Ürperiyorum...
    Ressamın adı Hokusai Katsushika,resmin adı “The Great Wave off Kanagawa”..aklıma kazıyorum bu ismi.İçimde bir dürtü,meraklı halim kıpırdanıyor yavaş yavaş. Kim bu ressam,nasıl bir resimdir bu? Daha var mı böyle resimleri?Araştırdıkça şaşırıyorum. Aaa bunlar Japonların tahta baskılarıymış...Ukiyo-e diye bir sanat varmış..ne ilginç...Araştırmam daimi takıntım Van Gogh’a erişiyor bir yerlerde.Daha derinlemesine giriyorum işin içine bu sefer.“Van Gogh hangi tarihlerde japon resmini keşfetmiş”, “hangi resimleri japon etkisi altında” derken karşıma Manet,Monet,Degas Klimt te çıkıveriyor...
    Seviniyorum...

    Bir “dalga” alıp beni önce bin adalar ülkesine,ülkenin tarihine, shogunlarına, imparatorlarına, ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 25 Temmuz 2006 09:18

    Aramızda bir Amazon var....

    Onu ilk tanıdığımda savaşçıydı.
    Ve savaşı devam ediyordu.
    Hepimizin adını duyduğumuzda yüzümüzü bembeyaz kestiren,içimizden “n’olur sevdiklerime verme tanrım” diye dua ettiğimiz bir canavarla mücadeleyi yiğitçe sürdürüyordu.
    Arada verdiği haberlerle bir savaşını bize anlatıyordu.
    “Yarın bir ameliyatım ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 23 Haziran 2006 11:48

    20 sene sonra annecocuktan görünümler..

    FORUM ADI: PROTESTO EDİYORUM 2026 YAZAN: minedafne

    Bana zart zurt edeni,bu CHP hükümetini,hatta gelmiş geçmiş tüm hükümetleri,arapları ve son takıntım izlandalıları,yeri gelmişken chatimizi hala açmayan webmasterı PROTESTO EDİYORUM.

    FORUM ADI: BEN DE SENİ PROTESTO EDİYORUM ANNE YAZAN: dafne-mine
    anne bırak artık şu herşeyi protesto etmeleri...
    balkondan Türk bayrağı sallayıp protesto ediyorum diye bağırmayı..
    tamam partiye girdin iktidar oldunuz da ne oldu,sen hala hükümet beğenmiyorsun.
    Üstelik başka hiçbirşeyi de beğenmiyorsun.
    Armutun sapına üzümün çöpüne,benim yeni dil piercingime kadar her şeye karşısın..
    Sevgilimle oturucam dedim , çocuğa sanat ve genel kültür testi yaptın.
    Allahtan soruları önceden vermiştim Berke’ye de testten geçti garibim..

    Bırak anne bu işleri..sevgili yap kendine de rahat edelim ülkece..

    FORUM ADI: BEN SENİ İKİ KEZ PROTESTO EDERİM GÖRÜRSÜN SEN.. YAZAN::dafne diye bi kızım yok benim-sadece mine

    Kız ben seni beni sanal ortamlarda geresin diye mi yetiştirdim.
    Herşeylerini siteye sordum da büyüttüm.
    Sütünü çişini ishalini emziğini..ergenliğini..
    Buradakiler artık senin teyzen/amcan sayılır..
    beni sanal dünyama rezil ettin nankör evlat..
    Fırk fırk..ben ağlamiim de kimler ağlasın.(ağlak ikonu)

    FORUM ADI: 1203.KEZ EV DEĞİŞTİRİYORUM YAZAN:aynur-anneanneoldum

    Arkadaşlar biliyorum bıktınız ama valla bu son..bu o sitedeki en ışık alan ev.
    Sitede başka ev kalmadı değiştirecek ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 17 Nisan 2006 12:38

    Benden beklemediğiniz türde bir yazı bu seferki yazım..Sanatla ilgili değil,mitolojiyle ilgili değil..ama bir anlamda tarihle ilgili.Kişisel tarihimle.
    O yüzdendir ki bir mitoloji yazısı bile sayılabilir.
    Bir nevi iç döküş,iç hesaplaşma yazısı..Benden beklemediğiniz ve de şimdiye kadar pek okumadığınız kadar bana dair..Eski bana ya da bu yazının hesaplaşması bittiğinde belki de oluşmuş olan yeni bana dair..
    Tamamen yaşanmış hatta çok yakınlarda yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.Bu bir hikaye değil,bir kurgu öykü değil..Tamamen bana ait...bana dair...benimle ilgili....

    ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 17 Nisan 2006 12:12

    Benden beklemediğiniz türde bir yazı bu seferki yazım..Sanatla ilgili değil,mitolojiyle ilgili değil..ama bir anlamda tarihle ilgili.Kişisel tarihimle.
    O yüzdendir ki bir mitoloji yazısı bile sayılabilir.
    Bir nevi iç döküş,iç hesaplaşma yazısı..Benden beklemediğiniz ve de şimdiye kadar pek okumadığınız kadar bana dair..Eski bana ya da bu yazının hesaplaşması bittiğinde belki de oluşmuş olan yeni bana dair..
    Tamamen yaşanmış hatta çok yakınlarda yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.Bu bir hikaye değil,bir kurgu öykü değil..Tamamen bana ait...bana dair...benimle ilgili.... ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 17 Nisan 2006 08:53

    Hayatta tesadüflere hep inanmışımdır.
    Bir yere giderken 5 dakika geç kalırsınız,o otobüsü beğenmez diğerine binersiniz..metroda önünüzdeki vagona değil de yanındakine binersiniz..ve kolunuza biri dokunup Mine der..biriyle karşılaşırsınız...

    Hayatınızı alt üst eden kişidir o kişi ve yaklaşık 17 senedir görmemişsinizdir.saçı sakalı uzamış ve aklaşmış olsa da bakar bakmaz o gözleri hatırlarsınız...

    Tutup kolundan indirirsiniz metrodan oradaki banka oturup gözlerine bakar ve sadece "vay ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 28 Şubat 2006 09:05

    Bu haftaki yazım gerçeklerden yola çıkılarak yazıldı.
    En sevdiğim ressam olan “Vincent Van Gogh”un, en sevdiğim resimlerindeki yıldızların neden o kadar büyük ve güzel olduğunu düşünmeye başladığımda hikayenin beni buralara getireceğini tahmin edememiştim. Ama biraz araştırmaya,okumaya başlayınca inanılmaz bir doğa olayı ile karşılaştım.
    Üstelik bu doğa olayının sadece Van Gogh’u değil başka bir ressamı da etkilendiğini öğrendim.
    Dolayısıyla “Edward Münch” adlı ressamın en ünlü ve sık sık müzelerden çalınan “Çığlık” isimli tablosunun derin bir depresyonu değil aslında bir doğa olayını anlattığını keşfettim..


    Öykümüz şöyle:
    Bir varmış bir yokmuş.evvel zaman içinde denizlerden birinde bir volkan varmış. Bu volkanın bir gün patlayacağı tutmuş ve ...
    tarafından Yayınlanma Tarihi: 20 Şubat 2006 17:47

    Merhaba,
    İnsanı insan yapan en önemli özelliklerden biri de “merak” mış.
    Merak insanı felsefeye ,sanata ,bilime götürmüş.
    İlk başlarda soru yokmuş,kabulleniş varmış.Sonraları “neden” sorusu oluşmuş hemen ardından da “nasıl” sorusu çıkmış ortaya..
    Neden gök gürlüyor,neden yağmur yağıyor?
    Bulunamayan cevaplar felsefeye yaklaştırmış insanı.İnsan aklını zorlamış çünkü elinde henüz bilim yokmuş.
    Sonra yavaş yavaş “nasıl” ...

 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.