10 yasinda bir kiz cocugu nasil hisseder?
biliyorsunuz ablam ve yegenim yanimda.
size bizim kizimizla ilgili bir kac sorum olacak.
guzel kizim 10 yasinda,oldukca asi bir kiz.herseye ama herseye itiraz halinde ve annesiyle surekli bir iddialasma icinde.
Son 1 2 yil yasadiklari bazi aile sorunlarinin maalesef fazlasiyla farkinda oldu Bihter :-(
Neredeyse her dedigi yapilanbir kiz cocugu olan guzel kizim,herseyin gulluk gulistanlik olmaigini cok erken farketti.
Simdi tirnak yeme ve deli gibi yemek yeme sorunu yasiyoruz.
hep zayif olan Bihtercik son 1 yilda oldukca kilo aldi ve almaya devam ediyor.
boyu 140 -42 civari kilosu ise 36,5.
bu durumdan oda rahatsiz ama kendini engelliyemiyor.
biz nasil yaklasacagimizi bilemedik.napsak ne desek cata cat kavga ediyor,"evet sismanliyacagim,hatta obez olacagim" gibi ucuk cevaplar veriyor.
hem genckiz hem cocuk :-?
nasil yaklasmali,napmali var mi bir fikriniz,yada benzer tecrubeniz?
AŞIRI KİLOLU (ŞİŞMAN) ÇOCUKLAR
AŞIRI KİLOLU (ŞİŞMAN) ÇOCUKLAR
Birçok aile, çocuklarının sağlıksız olmalarından endişe duyar. Çocuğunuzun ideal kilosunda olup olmadığını anlamanın en sağlıklı yolu, bir çocuk doktoruna giderek, çocuğunuzun boy, kilo ve yaş oranını kontrol ettirmektir. Eğer çocuğunuz ideal kilodan biraz biraz yüksekse, gelişim aşamasındaki bu yaş grubu için bir şey denemez.
Çocuğunuza daha fazla kilo almasına engel olmak için, yeme alışkanlığını değiştirerek yardımcı olabilirsiniz. Bunu sağlamak için; yoğun yağ ihtiva eden yiyeceklerin alımının azaltılması ve fiziksel aktivitelerin yoğunluğunun arttırılması gerekir. Ama akılda tutulması gereken şey, asla çocuğunuza cezalandırma ya da azarlama yoluna gitmemesi; tersine olumlu telkinlerde bulunulması gerekir.
Eğlenceli fiziksel aktivitelere aile bireylerinin topluca katılımı sağlanırsa daha etkili olur. Eğer çocuğunuz ideal ağırlığın %40 kadar üzerindeyse doktor tavsiyesi ve spor uzmanı eşliğinde, sağlıklı kilo kaybı programı önerilir. Bu program sırasında amaç sadece kilo kaybı değil, bunu uzun vadede yaşam alışkanlığı kazanmasına katkıda bulunmaktır. Çocuğunuzun hangi şekil ve ölçüde oluşu önemli değildir, önemli olan; bu şekilde mutlu olmasına, kendisini sevmesine, iyi kabiliyetlerini ve kuvvetli yönlerini keşfetmesine yardımcı olmaktır.Çocuğa, sağlıklı ve kuvvetli olmanın önemi tekrar tekrar ifade edilmelidir.
Asla bu yaş gurubundaki çocuğunuzu doktoruna danışmadan diyet uygulamaya çalışmamalısınız. Yemek yemesini bilinçsizce kısıtlarsanız; bu çocuğun normal büyüme ve gelişmesini ciddi şekilde engeller. Uzmanına danışarak hareket etmek en sağlıklı yoldur.
Bununla birlikte, hızlı büyüme ve kilo alımı, bebeklik döneminden başlayarak yetişkinliğe kadar devam eden sürecin bir parçasıdır. Çocuklarınızı organizeli ya da bireysel spor aktivitelerine katılmalarına teşvik edin, cesaret verin. Her gün en az yarım saatlik eğlenceli spor aktivitelerine katılımını sağlamak hem kilo sorunlarının önüne geçilmesine hem de kendine olan özgüvenini kazanmasına, dolayısıyla mutlu olmasına katkıda bulunacaktır. Birçok çocuk, ailesinden uzaklaşarak bir aktiviteye katılmaktan endişe duyar. Bunu, çocuğunuzla beraber bir aktiviteye katılarak avantaja dönüştürebilirsiniz.
Eğer çocuğunuz, evde sürekli yanınızda oturmaya, televizyon seyretme, bilgisayar veya video oyunları oynamaya eğilimliyse, ailenizin topluca yapabileceği bir fiziksel aktiviteye katarak hissettirmeden bu eğilimlerinden vazgeçirebilirsiniz. Nasıl mı? Onu alın beraber yürüyüşe çıkın, bisiklete binin.
Büyüdüklerinde; birlikte zaman geçirmeyi, bir şeyleri paylaşmayı isteseniz de yapmazsınız. Daha sağlıklı ve mutlu bir neslin yetişmesi her ana - babanın isteğidir sanırım. İki şey, paylaştıkça büyür; biri BİLGİ, ötekisi ise SEVGİDİR.
EĞİTİM.COM
ÇOCUK VE GENÇLERDE YEME BOZUKLUKLARI
Obesite
Çocuklarda yeme ile ilgili olarak ortaya çıkan, ancak anoreksinin arkasında kalmış bir sorundur. Özellikle de erişkinlerdeki obesite ile ilgili çalışmalar sonrası ortaya çıkmıştır. Klinik anlamda obesite, kişinin ağırlığının boyuna göre beklenen kilodan %20 daha fazla olması şeklinde tanımlanır. %60 ya da daha fazla olması ise ağır risk etkeni olarak değerlendirilir. Okul çağındaki çocuklarda sıklığı %5 oranındadır.
Obesitenin yerleşmesi için iki dönem vardır:
Bebeklik döneminde başlayan,
2-12 yaşlarında başlayan.
Dolayısıyla, birincil ve ikincil olmak üzere iki tür obesiteden söz edilebilir. Yağ hücrelerinin yapı ve sayısı bakımından çocuk hekimleri üç tip şişmanlık tanımlamışlardır:
Hiperplazik tipte yağ hücrelerinin sayısı artmıştır. Obesite hayatın ilk yıllarından itibaren başlar.
Hipertrofik tipte yağ hücrelerinin hacimleri artmıştır.
Karışık tipte ise beslenme bakımından obesite, tıkınırcasına ya da aşırı yemenin olduğu bir dönemden sonra başlayabilir. Ancak sıklıkla, aile ortamındaki aşırı yemek yemenin bir sonucudur. Bu aşırı yeme bütün alanlara yayılabileceği gibi, şekerli gıdaları yeme şeklinde sınırlı da olabilir (okul dönüşü şekerli gıdaların fazla alınması gibi). Hormonal bir nedene bağlı obesiteler çok nadirdir (%1'in altında) ve genellikle bir gelişme geriliği ile birlikte görülür. Psikolojik anlamda bir kez obesite yerleştikten sonra tepkisel ya da nedensel bozuklukların ayırdedilmesi zordur.
Obesiteye eşlik eden psikolojik sıkıntılar diğer belirtilerle ortaya çıkar. Bunlar, okul başarısızlığı ve gece altını ıslatma (ikincil obezlerde en sık rastlanır) gibi göstergelerdir.
Zeka geriliğinde de obesiteye sık rastlanır. Çocuk sembolik anlamlar bulamadığı için doyum arar. Aile ise eğitici olması gerekirken çocuğun beslenmesine yönelmiştir. Sıklıkla, ailenin duygusal bakımında eksiklikler söz konusudur. Obesitenin gelişmesi ve çocuğun muayeneye getirildiği yaş arasında uzun süreler vardır. Kural dışı olarak ergenlik dönemi verilebilir. Aileler 11-13 yaşlan arasında, daha çok da kızlar için endişe ederler. Obezlerin %15-25'i zayıflarken, diğerlerinde obesite, yetişkinlik dönemlerinde de devam eder.
Dikkatin obesite belirtilerine yöneltilmesi, tedavide başarısızlıkla sonuçlanır. Çünkü aile, çocuğun diyet yapmasını ister, çocuğun ise böyle bir isteği yoktur. Diyet süresince çocuk zayıflatılabilirse de diyetin bitmesiyle kilolarını hızla alacaktır. Kalori kısıtlaması gereklidir, fakat şişmanlığın psikosomatik değerlendirilmesi gerekir. Tedavi, çocuğun uyumu olmaksızın bir işe yaramaz. Duygusal destek, davranış düzenlenmesi, aşırı yeme ve perhiz ile ilişkili kaygı ya da depresyona yardım önerilir. İlaç ile tedavi hiçbir zaman önerilmez. İştah kesiciler (amfetamin) ya da cerrahi yöntemlerin yararı ise sınırlıdır.
EĞİTİM.COM
Re: 10 yasinda bir kiz cocugu nasil hisseder?
bir arkadasımın kızı inatla yemek konusunda sınır tanımıyor
yeme kızım dedikçe daha çok abartıyor, yeme demesi ters tepki yaptı.kilosu normalin üstünde daha 11 yasında.elinden ekmek arası düşmüyor.
onun çözümü belki yardımcı olabilir;
öncelikle hafta sonları aktvitesini arttıracak kurslara göndermeye basladı.aynı gün içinde hem yüzme hemde tenis dersleri var spora yöneltti kızını.bunlar en çok kalori sarfettiren sporlarmıs.hafta içi okuldan gelince evde dans ediyormus.
yegenin baska sporlarda yapabilir neye ilgisi varsa one yönlendirin derim.
ben böyle derimde, uzmanlar ne der onuda vildan yazmış fusuncum.
Re: 10 yasinda bir kiz cocugu nasil hisseder?
Benim kızım da 10 yaşında (yakında 11 olacak). Kendi tecrübelerimden söyleyebilirim çocukla inatlaşma hiç bir çözüm getirmiyor. Farklı aktivitelere yöneltmek özellikle de bir spor yapmasını sağlamanın etkili olacağını düşünüyorum. Onunla konuşurken "yemek yeme" şeklinde değil de yemek semesinin nelere yol açabileceği konusunda konuşmak yararlı olacaktır. Direkt yama şeklindeki emir cümlelerine reaksiyonları sert oluyor anack yumuşak bir uslupla özellikle de sonuçlar üzerinde konuşulduğu zaman çocuklarda daha etkili oluyor.
Re: 10 yasinda bir kiz cocugu nasil hisseder?
füsunum,bence türkiyede büyüyen çocukların gençliğe adım attıklarından itibaren sorunları başlıyor.Sebep çoğunlukla konuşamamalrı yada soramamaları.Ben o yaşlarda rejim yaptığımı hatırlıyorum kan kusana kadar rejim yaptım sebebini hatırlamıyorum bile.
Bence ortam değiştirmesi çok güzel olmuş en azından eğlenir biraz.Bence sabırla herşey hallolacaktır.Ben yatılı okula gidince kendimi daha çok önemsemeye başladım.halbuki ailemin tek kızıydım babam ve annem üzerime titrerdi ama eterli gelmemiş demekki kendimden hoşnut olamadım.
yani sabır canım benim aklıma başka birşey gelmiyor.
Sevgiler en kısa zamanda atlatmanızı diliyorum.