Hükümetin bizzat başbakanın ağzından ifadesi (daha önceki yıllarda da ara ara gündeme gelmişti) :

"Dershanelerin hepsi kapatılacak. Patronların kurumlarını okula çevirmesi için destek vereceğiz. Merdiven altı eğitimcilik artık olmayacak. Bu sektördeki patronlar da buna pek yanaşmıyorlar. Daha kurumsal bir yapı kurmak işlerine gelmiyor, karlarını etkiliyor."

Dershaneye çocuğunu gönderecek parası olmayan velilerin haksız rekabet ortamından etkilenmesinin de sosyal adalete aykırı olduğundan, dershane sektörünün emperyalist sistemin bir parçası olduğundan vs. de bahsediyor.

Önemli bir konu, fikir ve bilgi paylaşımı için açmak istedim.

Ben başlayayım, bir matematik öğretmeni olarak yorumlayayım :

8. sınıfta çoğu öğrenci dershaneye gider. Kurumsal bir yüze bürünmüş, sözde eğitim kurumlarıdır hepsi veya tamamına yakını. Çocuğunuzdan duyabilirsiniz "okulda anlamamıştım, dershanede öğrendim şimdi bunu"
Dershanedeki öğretim yaklaşımlarını ve metodlarını bir öğretmen okulda kullanabilir ama okulda olması gereken matematik ve fen eğitimi özellikle, dershanede verilemez aslında. Soru kalıplarını belletmeye yönelik çalışmalar yapılır, bir-iki sorunun çözümünü anlayan öğrenci de konuyu anladığını sanır. çalışmalar sırasında da özellikle buna uygun spot soru çözdürürseniz, çocuk dersten mutlu ayrılmış olur. Ancak materyal kullanarak, etkinlik yaparak, öğrencilerin birbirleri ile etkileşim halinde çalışacağı sistemlerin kullanılması ile matematiksel kavramların gerçekten öğretilmesi, bir şeylerin daha iyi somutlaştırılması ve onlara düşünmeleri için gerçek bir pratik ortamının verilmesi ayrı bir konudur. Gerçi bu hususlarda ülkemizde okullarda çalışan öğretmen kadrosu bile yetersizken, dershanelerin test çözmeye dayalı gerçekçi olmayan bu eğitim sistemlerini eleştirmek de nereye kadar...

"Dershaneye gidiyorum veya özel ders hocası anlatacak ne de olsa" yaklaşımı ile çoğu 8. sınıf öğrencisi okulda çok zayıf kalıyor.

%95 inin çok düşük maaşlarla (10 ay ödenir o da zaten ve maaşı düşük gösterilir SGK primleri ve vergiden kaçırmak için) aşırı yoğun tempoda mutsuz çalıştığı kurumlardır.

Uzun oldu, ama aslında özetin özeti yazdım. İlk yılımda dershanede çalışmıştım, şimdi okuldayım, ama piyasayı ve işin püf noktalarını iyi bilirim.

Öğretmen olarak şahsen işime gelmez, ama ülke için faydalı olacak. Peki çözüm mü? Hayır. Özel ders ve etüd merkezlerine ihtiyaç olacak yine, belki bu ihtiyaç artacak hatta.