1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 12 SonuncuSonuncu
Toplam 12 sonuçtan 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #1

    Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz gerekir.



    ERGENLIK DONEMI GENCLERIN BEYINLERINDE OLAN BITENI ANLAMAK

    Okulda en yuksek notlari alan, tartisma klubune baskanlik yapan, evsizler icin bir dernekte gonullu olarak calisan ergenlik donemindeki kiziniz nasil oluyor da ayni zamanda annesinin otomobilini surerken (ABD’de araba kullanabilme yasi 16) telefonundan arkadasina mesaj atmaya kalktigi icin ondeki arabaya arkadan vurabiliyor?

    Nasil oluyorda ergenler hem cok akilli, donanimli, sorumlu hem de inanilmaz futursuz olabiliyorlar?
    Boston CocukHastanesi ve Harvard Tip Fakultesi’nde calisan, ergenlik donemi beyninin kendine ozgu yapisive kimyasi uzerine arastirmalar yapan doktorlara gore bunu anlamayacak bir sey yok!
    Noroloji Profosoru Frances E. Jensen “Ergenlik donemi beynine az kilometre yapmis yetiskin beyni gibi bakmamak gerekir “ diyor. “Insan gelisiminin celiskili bir donemi. Ergenlikteki gencler cok keskin zekalarina karsin bu zekayla nasil basa cikacaklarini bilemez durumdadirlar.”

    Son 10 yildir MR gibi ileri teknolojik aletlerin kullanimiyla guclendirilmis arastirmalarin ortaya cikardigi gercek ergenlerin beyin hucreleri arasinda hizla olusan yeni baglantilarin yanisira baglantisi olusmamis pek cok alanin da bulundugu yonunde. Bu da ergenlerin allak bullak olmus hormonlari, genetik yatkinliklari, ailevi durumlari isin icine girmeden de cevreden kolayca etkilenmesine ve sonucunu dusunmedikleri anlik davranislara neden olabiliyor.
    Ergenlik doneminde genclerin beyinlerinde olup bitenlerden haberdar olmadiklarini soyleyen Jensen, gencleri, annebabalari, egitmenleri, hatta genclerle calisan digerbilim insanlarini egitmenin onemini vurguluyor. Eldeki verilerin genclerin nasil egitileceginden, nasil cezalandirilacagina, hatta tibbi olarak nasil yaklasilacagina kadar pek cok seyi degistirebilecek nitelikte oldugunu belirtiyor ve soyle devam ediyor. “Bu arastirmalarin sonucu yeni nesil gencler beyinlerinin nasil calistigiyla ilgili bilimsel gerceklerden haberdar olabilme sansina sahipler. O nedenle gencler her firsatta bu konuda bilgilendirilerek bazi zayifliklarini daha iyi anlamalari saglanabilir.
    Ergenlik doneminde beyin buyuk bir hizla gelismeye ve degismeye devam etmesine ragmen gelisiminin ancak yuzde seksenini tamamliyor. Loblara ayrilmis beyin corteksinin gelisimi arkadan one dogru oldugundan en son olarak neden sonuc iliskisi, planlama veyargilama gibi cok onemli dusunsel aktivitelerden sorumlu on beyin(frontal lobe) gelisiyor. (Yani hucreler arasindaki baglantilar saglaniyor). I$in ilginc yani eskiden gelisimini daha erken tamamladigi dusunulen on beynin gelisimini 25-30 yaslari arasinda tamamladigi ortaya cikmis durumda. ( Ergenlik sonunda falan degil!)
    Beynin gelisiminde cinsiyet de rol oynuyor. Beynimizde bilgileri cozumleyen bolum kizlarda erkeklerden iki yil once (12-14 yas) gelisiyor.Bu da erkeklerin ve kizlarin zorlayici konulari degisik yas araliginda algilayabildigini gosteriyor. Dolayisiyla bu fark goz onunde bulundurularak dogru zamanda genclere ulasilamadigi icin egitimde bir takim firsatlarin kacirilmasi sos konusu olabiliyor.
    Genclerin beyinlerinde beyin hucrelerinin kimyasal sinyallerle iletismesini saglayan baglantilar bu yaslarda daha aktif oldugu icin muzik aleti calmak , yabanci dil ogrenmek gibi konular gencler icin yetiskinlere gore daha kolaydir.
    Beynin bu “sekillenmeye uygun” durumu ayni zamanda dis stress kaynaklarinin negatif etkilerine de acik kapi birakiyor. Ornegin ergen beyni alkolden cok daha fazla etkileniyor. Fareler uzerinde yapilan deneylerde alkol sonrasi yetiskin beyni fonksiyonlarini kisa surede geri kazanabildigi halde genc beyinde bazi iletisim bolgeleri uzun sure kapali kaliyor. Esrar gibi uyusturucu kullaniminda ise beyin hucreleri arasi iletisim daha ciddi zarar gorebiliyor. Yani hafta sonunda icilen sey gencin persembe gunu girdigi sinavda da etkisini hala koruyor.
    Benzer bir durum uyku konusunda da karsimiza cikiyor. Uykunun hafiza ve ogrenme icin nekadar onemli oldugu bilinse de genclerin uyku-sevmezligi de bas edilemeyen bir gercek.
    Gunumuz gencligi elektronik cagda bilgi bombardumani altinda binbir turlu uyariciylakarsi karsiya bulunmakta. Bu algi yuku bazen basit kelimelerin bile hatirlanamamasina neden olabiliyor. Dr Urion ve Dr Jensen beynin evrim suresince hic bu kadar yuklemeye maruz kalmadigini belirtirken dunyanin $alterini indiremeyecegimize gore genclere bu durumu yonetmeyi ogretmemiz gerekir diyor.

    Ergenlikte riskli davranislari engellemek icin davranislarin kendisi hakkinda nutuk atmak yerine, ergen beyninin nasil calistigindan yola cikarak, duruma uygun pratik cozumler onermenin cok daha faydali olacagini soyluyor.

    Norologlar ergen beynindeki gelisimin bu celiskili doneminin ergenler tarafindan iyi ogrenilmesinin zor durumlarla daha iyi bas edilmesini saglayacagi gibi genclerin ellerindeki muthis beyinsel gucu iyi degerlendirmeleri konusunda da onlara yardimci olacagini umuyorlar.
    http://harvardmagazine.com/2008/09/the-teen-brain.html
    Harvard Magazine’den evirip cevirip Turkce'ye uyarlayan Arin

    ================================================== =================================
    netten ergenlikle ilgili onemli secme bilgiler:

    Neden korkusuzlar?
    * Ergenlik döneminde beynin değişime uğradığı ve çocuklukta edinilen korkuların geçici olarak kaybolduğu belirlendi.

    ABD’deki Cornell, Brown ve New York üniversitelerinden bilim adamları, genç farelerin, yavruyken gürültüyle ilişkilendirilen elektroşoklarla edindikleri korkulara nasıl tepki verdiğini araştırdı.

    Aynı şokların verildiği genç farelerin hafızasında korkunun yer edindiği düşünüldü, ancak bu farelerin şoklara yavrular ya da yaşlılardan çok daha az tepki verdiği görüldü.

    Genç farelerin beyin faaliyetini inceleyen bilim adamları, korku algısında rol oynayan amigdala ve hipokampus bölgelerindeki faaliyetlerin az olduğunu belirledi. Bilim adamları, bu durumun genç farelerin korkuyu "öğrenmemesinden" değil, beyinlerinin yavruyken ya da yaşlıyken gönderdiği sinyallerin aynını göndermediğinden kaynaklandığını vurguladı.

    Araştırmacılar genel korku anılarının, ergenlik döneminde başında "gizlense de", dönem sona erdiğinde tekrar ortaya çıktığına dikkati çekti.

    Ergenlikte korkuların geçici olarak silinmesinin gençlere bağımsızlıklarının sınırlarını keşfetme imkanı sunduğunu belirten bilim adamları, bu sonuçlardan yola çıkarak yapılacak daha geniş çaplı araştırmaların bazı fobiler, kaygı nöbetleri veya travma sonrası belirtilerin tedavisinde yararlı olabileceğini ifade etti.



    ---------------------------------------------------------------------


    * Davranis kontrollerimizde beynimizde iki farkli sistem calisir. Biri daha refleksken digeri daha kontrolludur. Ornegin araba kullanirken ondeki araca carpmak uzereyken refleks olarak donulup kalinir. Oysa diger kontrol sistemi fren yaparak direksiyonu kirmamizi saglar. Iste ergenlerde donup kalmayi engelleyen neden sonuc iliskisinin yoneterek kontrolu saglayan beynin on bolumu gelisimini tamamlamadigi icin ergen direksiyonu kirip, frene basmayabilir.

    http://www.sabah.com.tr/








    sinir hucreleri(noron) ve sinyal gondermek icin calisan iletisici maddeler(hormonlar-norotransmitter)
    ----------------------------------------------------------------------
    Agac yasken egilir: Yabanci dil ogrenimi.

    İlk olgunlaşan bölgeler, duyu ve hareket kontrolünden sorumlu temel kısımlar. Ardından dil ve üç boyutlu düşünme yeteneğinden sorumlu beyin bölgeleri gelişimlerini tamamlıyor. (Yabanci dili ana dili gibi ogrenme yasinin 11 olmasi bu yuzden olsa gerek. 11 yasindan sonra bir insan o dili ancak ilk ogrendigi ve beyninde sabitlenmis dille kiyaslayarak ogrenebiliyor) En son olgunlaşan bölgeler ise duyular arası bütünleyici bilgi alışverişi ve davranışların nedenlerini bulabilme gibi işlevlerden sorumlu olan bölgeler. (On beyin)


    ---------------------------------------------------------------------------

    Dopamine, oxytocin, vasopresin : norotransmitters ( beyin hucreleri arasinda iletimi saglayan onemli hormonlar )

    Okuduklarimdan anladigim kadarini sizinle paylasmak istiyorum, anlatim dilim pek bilimsel olmayabilir!

    Bebeklik ve cocukluk doneminde beyinde - hani olur da lazim olur diye- fazlaca hucre baglantisi olusuyor. (aciktiginda, altini pislettiginde bebeklerin aglamasini saglamak icin iletisen hucrelerin varligini dusunun; sonra isimize yaramiyor degil mi, bunlar gibi kullanilmayanlar yok oluyorlar. )
    Bebeklik ve cocuklukta genetik yatkinlik, cevre etkisi, surekli uyarim gibi etkenlerle kullanilan ve baglantilari zaten olusmaya baslamis hucreler ergenlik basladiginda beyin tarafindan korunuyor. Kullanilmayanlari da yok ediliyor.(11 yasina kadar yabanci dil ogrenme kabiliyetinin devam etmesi gibi; o yasa kadar hucre baglantilarini olusturdun olusturdun yoksa ugras dur ki dil ogrenesin! ) Kalacak olan hucreler ve yeni olusan hucreler ise birbirleriyle baglantilari saglanarak daha hizli islemek uzere organize edilmeye baslaniyor. Sozunu ettigimiz arkadan one dogru -25-30 yasina kadar- gelisimini tamamlayan beyin korteksi durumu. Hatta bu gelismis baglantilar insan yasaminin ileri donemlerinde onun daha zeki vs olmasinin yaninda cocuklarina da gecen genetik bir miras olarak sabitleniyor. O derece onemli yani cocukluk, genclik doneminde genc beyinlere verilen emek!

    Iste ergen beyninin gelisim doneminde beyin hucreleri arasindaki bu sayisiz baglantinin kurulmasinda iletisimi saglayan dopamine, serotonin, oxytocin, ve vasopressin gibi bir takim beyin salgilarinda da artislar oluyor. Mutluluk hormonu denilen dopamine insanin hayatta kalmasini saglayan pek cok aktiviteyi de yaptiran bir madde. Acikinca yemek yemek, odevini yaptiktan sonra duyulan huzur vs gibi insani mutluluk vererek odullendiren aktivitelerin hormonu. Ergenlik donemininde Prefrontal Cortex'de cogalan hucreler/ baglantilar nedeniyle salinan dopamine seviyesi yukselirken beynin odullendirme merkezinde (nucleus accumben) salinan dopamine seviyesi dusuyor. Bu nedenle ergenlik donemindeki bir genc normal bir yetiskinin bir isi yaparken, bir aktiviteyi gerceklestirirken odul olarak salgiladigi dopamine seviyesinden cok daha fazlasina ihtiyac duyuyor ayni duyguyu alabilmek icin. Bu seviyede dopamini kendisine verecek aktiviteleri yaparken, davranislari gosterirken ise neden sonuc iliskisini duzenleyen on beyni henuz gelismedigi icin risk-odul iliskilendirmesinde dengeyi koruyamiyor. Degmeyecek seyler icin akildisi riskler alabiliyor. Dopamine ayni zamanda bagimlilik yaratan aktivitelerde de ortaya cikan bir hormon.
    Icki, uyusturucu, video oyunlari, kumar, pornografi, cinsel zevk sonucu beyinde guclu dopamine salinimi oluyor, bu zevk unsurlarinin risk degerlendirmelerini gelismemis on beyniyle yapamayan genclerin bagimlilik gelistirmis bireyler olmalari maalesef cok kolay oluyor .

    Madde bagimliligi soyle olusuyor: Beyin hucreleri etraflarinda olusan baglanti uzantilari dopamine vs gibi norotransmitter lar (hormonlar/iletisici maddeler) sayesinde birbirleriyle iletisiyor. Dopamin salgilaniyor,gerekli sinyali gonderiyor, diger uctaki emiciler tarafindan emiliyor. Dopamin belli seviyede tutularak boylece zincirleme bir sistem isliyor. Lakin icki, uyusturucu gibi durumlarda is degisiyor. Normal olarak salgilanan Dopamin alkoldeki kimyasallarin dopamin emici delikleri tikamasi nedeniyle geri emilemiyor ve bunyede artmaya basliyor. Dopamine mutluluk hormonuydu ya boylece sarhosluk la gelen bir "ucma, rahatlama" durumu olusuyor. Ilk yazida demistik ya genclerde alkolun tikadigi baglantilar yetiskinlerdeki gibi cabuk acilmiyor, ustelik yani olusmaya baslayan baglantilar bagimliligi kisa surede kalici kilacak sekilde olusuyor diye...
    Onceleri bagimlilik maddesinin cesidine gore bir sekilde alicilar tarafindan geri emilebilen dopamine, madde kullanimi arttikca tikanan ve sonunda korelen dopamine emicileri/alicilari nedeniyle kronik bir hal aliyor.

    Ortaya cikmaya baslayan cinsel istekler baglaminda Oxytocin ve vasopresin ise yine insana mutluluk, yakinlasma guveni veren hormonlar. Annelerin bebekleriyle yakinlasmasini saglayan, sut verirken de salgilanan bir hormon oxytocin. Vasopresin oxytocinin erkeklerdeki versiyonu. Cinsel durtulerin yaninda ergenlerin birbirleriyle abartili sosyallesme isteklerinin sorumlusu da bu hormonlar.



    Not: Bu kadar detayli yazmaya calisarak boyumu astim, farkindayim ama koskoca nette bu isi bizim gibi insanlara turkce anlatan bir yazi yoktu. Hem okuyup ogrendim hem de anladigimi yazdim. Hatalar varsa soyleyin beraber yaziyi adam edelim, internet ormanina salalim!

    ekleyeceklerim hala bitmedi lakin!

    Arin
    .
    Konu bilmemgerek tarafından (19 Ekim 2012 Saat 05:38 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Üyelik Tarihi
    21 Haziran 2005
    Bulunduğu Yer
    home sweet home:-D
    Mesaj
    23.502

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Alıntı bilmemgerek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ERGENLIK DONEMI GENCLERIN BEYINLERINDE OLAN BITENI ANLAMAK

    Okulda en yuksek notlari alan, tartisma klubune baskanlik yapan, evsizlericin bir dernekte gonullu olarak calisan ergenlik donemindeki kiziniz nasiloluyor da ayni zamanda annesininotomobilini surerken (ABD’de araba kullanabilme yasi 16) telefonundan arkadasinamesaj atmaya kalktigi icin ondeki arabaya arkadan vurabiliyor?

    Nasil oluyorda ergenler hem cok akilli, donanimli, sorumlu hem de inanilmaz futursuzolabiliyorlar?
    Boston CocukHastanesi ve Harvard Tip Fakultesi’nde calisan, ergenlik donemi beyninin kendine ozgu yapisive kimyasi uzerine arastirmalar yapan doktorlara gore bunu anlamayacak bir seyyok! Noroloji Profosoru Frances E. Jensen “Ergenlik donemi beynine az kilometreyapmis yetiskin beyni gibi bakmamak gerekir “ diyor. “Insan gelisiminin celiskilibir donemi. Ergenlikteki gencler cok keskin zekalarina karsin bu zekayla nasilbasa cikacaklarini bilemez durumdadirlar.”
    Son 10yildir MR gibi ileri teknolojik aletlerin kullanimiyla guclendirilmisarastirmalarin ortaya cikardigi gercek ergenlerin beyin hucreleri arasinda hizlaolusan yeni baglantilarin yanisira baglantisi olusmamis pek cok alanin dabulundugu yonunde. Bu da ergenlerin allak bullak olmus hormonlari, genetic yatkinliklari,ailevi durumlari isin icine girmeden de cevreden kolayca etkilenmesine ve sonucunudusunmedikleri anlik davranislara neden olabiliyor.
    Ergenlikdoneminde genclerin beyinlerinde olup bitenlerden haberdar olmadiklarinisoyleyen Jensen, gencleri, anne babalari, egitmenleri, hatta genclerle calisan diger bilim insanlarini egitmenin onemini vurguluyor. Eldeki verilerin genclerin nasil egitileceginden, nasil cezalandirilacagina, hatta tibbi olarak nasil yaklasilacagina kadar pek cok seyi degistirebilecek nitelikte oldugunu belirtiyor ve soyle devam ediyor. “Bu arastirmalarin sonucu yeni nesil gencler beyinlerinin nasil calistigiyla ilgili bilimsel gerceklerden haberdar olabilmesansina sahipler. O nedenle gencler her firsatta bu konuda bilgilendirilerekbazi zayifliklarini daha iyi anlamalari saglanabilir.
    Ergenlikdoneminde beyin buyuk bir hizla gelismeye ve degismeye devam etmesine ragmen gelisimininancak yuzde seksenini tamamliyor. Loblara ayrilmis beyin cortexinin gelisimiarkadan one dogru oldugundan en son olarak neden sonuc iliskisi, planlama veyargilama gibi cok onemli dusunsel aktivitelerden sorumlu n beyin(frontallobe) gelisiyor. (Yani hucreler arasindaki baglantilar saglaniyor). I$in ilgincyani eskiden daha erken gelisimini tamamladigi dusunulen on beynin gelisimini25-30 yaslari arasinda tamamladigi ortaya cikmis durumda. ( Ergenlik sonundafalan degil!)
    Beyningelisiminde cinsiyet de rol oynuyor. Beynimizde bilgileri cozumleyen bolum kizlardaerkeklerden iki yil once (12-14 yas) gelisiyor.Bu da erkeklerin ve kizlarin zorlayici konulari degisik yas araligindaalgilayabildigini gosteriyor. Dolayisiyla bu fark goz onunde bulundurularak dogruzamanda genclere ulasilamadigi icin egitimde bir takim firsatlarinkacirilmasina neden olabiliyor.
    Genclerinbeyinlerinde beyin hucrelerinin kimyasal sinyallerle iletismesini saglayan baglantilarbu yaslarda daha aktif oldugu icin muzik aleti calmak , yabanci dil ogrenmek gibikonular gencler icin yetiskinlere gore dahakolaydir.
    Beynin bu “sekillenmeyeuygun” durumu ayni zamanda dis stress kaynaklarinin negatif etkilerine de acikkapi birakiyor. Ornegin ergen beyni alkoldencok daha fazla etkileniyor. Fareler uzerinde yapilan deneylerde alkol sonrasiyetiskin beyni fonksiyonlarini kisa surede geri kazanabildigi halde gencbeyinde bazi iletisim bolgeleri uzun sure kapali kaliyor. Esrar gibi uyusturucukullaniminda ise beyin hucreleri arasi iletisim daha ciddi zarar gorebiliyor. Yanihafta sonunda icilen sey gencin persembe gunu girdigi sinavda da etkisini halakoruyor.
    Benzer birdurum uyku konusunda da karsimiza cikiyor. Uykunun hafiza ve ogrenme icin nekadar onemli oldugu bilinse de genclerin uyku-sevmezligi de basedilemeyen bir gercek.
    Gunumuzgencligi elektronik cagda bilgi bombardumani altinda binbir turlu uyariciylakarsi karsiya bulunmakta. Bu algi yuku bazen basit kelimelerin bilehatirlanamamasina neden olabiliyor. Dr Urion ve Dr Jensen beynin evrimsuresince hic bu kadar yuklemeye maruz kalmadigini belirtirken dunyanin $alteriniindiremeyecegimize gore genclere bu durumu yonetmeyi ogretmemiz gerekir diyor.Ergenlikte riskli davranislari engellemek icin davranislarin kendisi hakkinda nutukatmak yerine, ergen beyninin nasil calistigindan yola cikarak, duruma uygun pratikcozumler onermenin cok daha faydali olacagini soyluyor.
    Norologlar ergenbeynindeki gelisimin bu celiskili doneminin ergenler tarafindan iyiogrenilmesinin zor durumlarla daha iyi basedilmesini saglayacagi gibi genclerinellerindeki muthis beyinsel gucu iyi degerlendirmeleri konusunda da onlarayardimci olacagini umuyorlar.
    http://harvardmagazine.com/2008/09/the-teen-brain.html
    Harvard Magazine’den evirip cevirip Turkce'ye uyarlayan Arin
    Teşekkürler Arın Affına sığınarak biraz düzenledim

    1. ERGENLIK DONEMI GENCLERIN BEYINLERINDE OLAN BITENI ANLAMAK

      Okulda en yuksek notlari alan, tartisma klubune baskanlik yapan, evsizler icin bir dernekte gonullu olarak calisan ergenlik donemindeki kiziniz nasil oluyor da ayni zamanda annesinin otomobilini surerken (ABD’de araba kullanabilme yasi 16) telefonundan arkadasina mesaj atmaya kalktigi icin ondeki arabaya arkadan vurabiliyor?

      Nasil oluyorda ergenler hem cok akilli, donanimli, sorumlu hem de inanilmaz futursuz olabiliyorlar?
      Boston Cocuk Hastanesi ve Harvard Tip Fakultesi’nde calisan, ergenlik donemi beyninin kendine ozgu yapisive kimyasi uzerine arastirmalar yapan doktorlara gore bunu anlamayacak bir sey yok! Noroloji Profosoru Frances E. Jensen “Ergenlik donemi beynine az kilometre yapmis yetiskin beyni gibi bakmamak gerekir “ diyor. “Insan gelisiminin celiskili bir donemi. Ergenlikteki gencler cok keskin zekalarina karsin bu zekayla nasil basa cikacaklarini bilemez durumdadirlar.”
      Son 10 yildir MR gibi ileri teknolojik aletlerin kullanimiyla guclendirilmis arastirmalarin ortaya cikardigi gercek ergenlerin beyin hucreleri arasinda hizla olusan yeni baglantilarin yanisira baglantisi olusmamis pek cok alanin da bulundugu yonunde. Bu da ergenlerin allak bullak olmus hormonlari, genetic yatkinliklari,ailevi durumlari isin icine girmeden de cevreden kolayca etkilenmesine ve sonucunu dusunmedikleri anlik davranislara neden olabiliyor.
      Ergenlik doneminde genclerin beyinlerinde olup bitenlerden haberdar olmadiklarini soyleyen Jensen, gencleri, anne babalari, egitmenleri, hatta genclerle calisan diger bilim insanlarini egitmenin onemini vurguluyor. Eldeki verilerin genclerin nasil egitileceginden, nasil cezalandirilacagina, hatta tibbi olarak nasil yaklasilacagina kadar pek cok seyi degistirebilecek nitelikte oldugunu belirtiyor ve soyle devam ediyor. “Bu arastirmalarin sonucu yeni nesil gencler beyinlerinin nasil calistigiyla ilgili bilimsel gerceklerden haberdar olabilme sansina sahipler. O nedenle gencler her firsatta bu konuda bilgilendirilerek bazi zayifliklarini daha iyi anlamalari saglanabilir.
      Ergenlik doneminde beyin buyuk bir hizla gelismeye ve degismeye devam etmesine ragmen gelisiminin ancak yuzde seksenini tamamliyor. Loblara ayrilmis beyin cortexinin gelisimi arkadan one dogru oldugundan en son olarak neden sonuc iliskisi, planlama ve yargilama gibi cok onemli dusunsel aktivitelerden sorumlu beyin(frontallobe) gelisiyor. (Yani hucreler arasindaki baglantilar saglaniyor). İşin ilginc yani eskiden daha erken gelisimini tamamladigi dusunulen on beynin gelisimini 25-30 yaslari arasinda tamamladigi ortaya cikmis durumda. ( Ergenlik sonunda falan degil!)
      Beynin gelisiminde cinsiyet de rol oynuyor. Beynimizde bilgileri cozumleyen bolum kizlarda erkeklerden iki yil once (12-14 yas) gelisiyor.Bu da erkeklerin ve kizlarin zorlayici konulari degisik yas araliginda algilayabildigini gosteriyor. Dolayisiyla bu fark goz onunde bulundurularak dogru zamanda genclere ulasilamadigi icin egitimde bir takim firsatlarin kacirilmasina neden olabiliyor.
      Genclerin beyinlerinde beyin hucrelerinin kimyasal sinyallerle iletismesini saglayan baglantilar bu yaslarda daha aktif oldugu icin muzik aleti calmak , yabanci dil ogrenmek gibikonular gencler icin yetiskinlere gore daha kolaydir.
      Beynin bu “sekillenmeye uygun” durumu ayni zamanda dis stress kaynaklarinin negatif etkilerine de acik kapi birakiyor. Ornegin ergen beyni alkolden cok daha fazla etkileniyor. Fareler uzerinde yapilan deneylerde alkol sonrasi yetiskin beyni fonksiyonlarini kisa surede geri kazanabildigi halde genc beyinde bazi iletisim bolgeleri uzun sure kapali kaliyor. Esrar gibi uyusturucu kullaniminda ise beyin hucreleri arasi iletisim daha ciddi zarar gorebiliyor. Yani hafta sonunda icilen sey gencin persembe gunu girdigi sinavda da etkisini hala koruyor.
      Benzer bir durum uyku konusunda da karsimiza cikiyor. Uykunun hafiza ve ogrenme icin ne kadar onemli oldugu bilinse de genclerin uyku-sevmezligi de basedilemeyen bir gercek.
      Gunumuz gencligi elektronik cagda bilgi bombardumani altinda binbir turlu uyariciyla karsi karsiya bulunmakta. Bu algi yuku bazen basit kelimelerin bile hatirlanamamasina neden olabiliyor. Dr Urion ve Dr Jensen beynin evrimsuresince hic bu kadar yuklemeye maruz kalmadigini belirtirken dunyanin $alterini indiremeyecegimize gore genclere bu durumu yonetmeyi ogretmemiz gerekir diyor.Ergenlikte riskli davranislari engellemek icin davranislarin kendisi hakkinda nutuk atmak yerine, ergen beyninin nasil calistigindan yola cikarak, duruma uygun pratik cozumler onermenin cok daha faydali olacagini soyluyor.
      Norologlar ergen beynindeki gelisimin bu celiskili doneminin ergenler tarafindan iyi ogrenilmesinin zor durumlarla daha iyi basedilmesini saglayacagi gibi genclerin ellerindeki muthis beyinsel gucu iyi degerlendirmeleri konusunda da onlara yardimci olacagini umuyorlar.
      http://harvardmagazine.com/2008/09/the-teen-brain.html
      Harvard Magazine’den evirip cevirip Turkce'ye uyarlayan Arin
    Konu Solembum tarafından (15 Ekim 2012 Saat 07:41 ) değiştirilmiştir.

  3. #3

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Ergen annesi olarak, çok tesekkür ederim paylaşımın için. Yazıyı Deniz'e de okutturacağım, Bazen bizim soylememizdense, kaynğındandan bilimsel yazıları okuması cok daha yararlı oluyor.

  4. #4

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Çok ama çok teşekkür ederim.

    Hem kızım için hemde etrafımdaki ergenler için çok farklı bir bakış açısı kazandım. Yazıyı tekrar okuyup kızımla paylaşarak pratik çözümlerin neler olabiliceği konusunda düşünmem lazım.


    Bu konu gerçekten çok önemli ki 10 yaşındaki kızımdan bazen inanamadığım tepkiler alıyorum. Ve bu tepkiler karşısında nasıl davranmam gerektiğine dair bocalıyorum. Öncelikle sürekli iletişim kurulmalı, bunu yapıyorum. Anlayış ve sabır konusunda ise eksiklerim var. Şu pratik çözümlere yönelik forumu takipteyim.

  5. #5
    Üyelik Tarihi
    16 Mart 2005
    Bulunduğu Yer
    Novi Pazar
    Mesaj
    15.153
    Blog Girişleri
    1

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    tesekkurler
    ben de birkaç yil once bir belgeselde ergenlikle ilgili beyin fonksiyonlair konusunda bir program seyretmistim.

    ornek olarak bir orkestrayi vermislerdi. normalde orkestra $efinin çok iyi ve buyuk bir uyum ve ritmle yonettigi orkestra, $efteki herhangi bir ritm kaçirma veya yanli$ bir komut yuzunden, çok guzel bir parçayi tam bir kaosla çaliyorlardi.

    ergen ki$inin de beyni boyleymi$ beyin fonksiyonlarindaki, sinir iletimindeki en ufak sapmalar, hem ergenin psikolojisinde hem de hareketlerinde olagandi$i saçmaliklara neden oluyormu$.

    bazilari 30-60 ya$ina gelse bile bu anormalinin durmasi gerektigi zamanda durmamasi ve devam etmesi yuzunden hayati boyunca bir ergen gibi ya$iyorlar, ruhlari hep darmadaginik kaliyor. Bakiniz bir DeTa, hala kendini toparlayamami$..

  6. #6
    Üyelik Tarihi
    03 Ekim 2005
    Bulunduğu Yer
    izmir
    Mesaj
    15.248
    Blog Girişleri
    1

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    menapozlu anne beyni konusunda da bir arastirma var midir acaba?
    zira ergen cocuk beyniyle menapozlu anne beyni cakistiginda alevler cikabiliyor da

    saka bi yana paylasim her zamanki gibi cok guzel Arın. tesekkurler

  7. #7

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Bu konuyu bilmek, anne- baba olarak her zaman uyanık olmak zorundayız.
    Onları anlayamadığımız anlarda bağırıp büyük tepkiler vererek istemediğimiz durumların oluşmasına yol açmamalıyız.
    Bazan çok acı dersler alınabiliyor.

    Bu yaz sonunda bir arkadaşımızın oğlu tartışmalı bir aile ilişkisi sonrası annesinin arabası ile kaza yapıp 15 yaşında yaşamını yitirdi. Yaz sonu bizim için çok acı olmuştu, kabullenmekte güçlük çektik. Aile perişan... ama olayları dinleyince gidişi görüyorsun. Ve keşke onlar da görebilseydi, bilgi sahibi olabilseydi ve oğulları hayatta olabilseydi.

    bazan acı deneyimler olmadan öğrenebilsek ve hayatımızda "keşke"ler olmasaydı diye düşünmeden edemiyorum.

  8. #8
    Üyelik Tarihi
    31 Ocak 2003
    Bulunduğu Yer
    türkiye/istanbul
    Mesaj
    8.322

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Alıntı bilmemgerek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ERGENLIK DONEMI GENCLERIN BEYINLERINDE OLAN BITENI ANLAMAK

    Okulda en yuksek notlari alan, tartisma klubune baskanlik yapan, evsizlericin bir dernekte gonullu olarak calisan ergenlik donemindeki kiziniz nasiloluyor da ayni zamanda annesininotomobilini surerken (ABD’de araba kullanabilme yasi 16) telefonundan arkadasinamesaj atmaya kalktigi icin ondeki arabaya arkadan vurabiliyor?

    Nasil oluyorda ergenler hem cok akilli, donanimli, sorumlu hem de inanilmaz futursuzolabiliyorlar?
    Boston CocukHastanesi ve Harvard Tip Fakultesi’nde calisan, ergenlik donemi beyninin kendine ozgu yapisive kimyasi uzerine arastirmalar yapan doktorlara gore bunu anlamayacak bir seyyok! Noroloji Profosoru Frances E. Jensen “Ergenlik donemi beynine az kilometreyapmis yetiskin beyni gibi bakmamak gerekir “ diyor. “Insan gelisiminin celiskilibir donemi. Ergenlikteki gencler cok keskin zekalarina karsin bu zekayla nasilbasa cikacaklarini bilemez durumdadirlar.”
    Son 10yildir MR gibi ileri teknolojik aletlerin kullanimiyla guclendirilmisarastirmalarin ortaya cikardigi gercek ergenlerin beyin hucreleri arasinda hizlaolusan yeni baglantilarin yanisira baglantisi olusmamis pek cok alanin dabulundugu yonunde. Bu da ergenlerin allak bullak olmus hormonlari, genetic yatkinliklari,ailevi durumlari isin icine girmeden de cevreden kolayca etkilenmesine ve sonucunudusunmedikleri anlik davranislara neden olabiliyor.
    Ergenlikdoneminde genclerin beyinlerinde olup bitenlerden haberdar olmadiklarinisoyleyen Jensen, gencleri, annebabalari, egitmenleri, hatta genclerle calisan digerbilim insanlarini egitmenin onemini vurguluyor. Eldeki verilerin genclerinnasil egitileceginden, nasil cezalandirilacagina, hatta tibbi olarak nasilyaklasilacagina kadar pek cok seyi degistirebilecek nitelikte oldugunu belirtiyorve soyle devam ediyor. “Bu arastirmalarin sonucu yeni nesil genclerbeyinlerinin nasil calistigiyla ilgili bilimsel gerceklerden haberdar olabilmesansina sahipler. O nedenle gencler her firsatta bu konuda bilgilendirilerekbazi zayifliklarini daha iyi anlamalari saglanabilir.
    Ergenlikdoneminde beyin buyuk bir hizla gelismeye ve degismeye devam etmesine ragmen gelisimininancak yuzde seksenini tamamliyor. Loblara ayrilmis beyin cortexinin gelisimiarkadan one dogru oldugundan en son olarak neden sonuc iliskisi, planlama veyargilama gibi cok onemli dusunsel aktivitelerden sorumlu n beyin(frontallobe) gelisiyor. (Yani hucreler arasindaki baglantilar saglaniyor). I$in ilgincyani eskiden daha erken gelisimini tamamladigi dusunulen on beynin gelisimini25-30 yaslari arasinda tamamladigi ortaya cikmis durumda. ( Ergenlik sonundafalan degil!)
    Beyningelisiminde cinsiyet de rol oynuyor. Beynimizde bilgileri cozumleyen bolum kizlardaerkeklerden iki yil once (12-14 yas) gelisiyor.Bu da erkeklerin ve kizlarin zorlayici konulari degisik yas araligindaalgilayabildigini gosteriyor. Dolayisiyla bu fark goz onunde bulundurularak dogruzamanda genclere ulasilamadigi icin egitimde bir takim firsatlarinkacirilmasina neden olabiliyor.
    Genclerinbeyinlerinde beyin hucrelerinin kimyasal sinyallerle iletismesini saglayan baglantilarbu yaslarda daha aktif oldugu icin muzik aleti calmak , yabanci dil ogrenmek gibikonular gencler icin yetiskinlere gore dahakolaydir.
    Beynin bu “sekillenmeyeuygun” durumu ayni zamanda dis stress kaynaklarinin negatif etkilerine de acikkapi birakiyor. Ornegin ergen beyni alkoldencok daha fazla etkileniyor. Fareler uzerinde yapilan deneylerde alkol sonrasiyetiskin beyni fonksiyonlarini kisa surede geri kazanabildigi halde gencbeyinde bazi iletisim bolgeleri uzun sure kapali kaliyor. Esrar gibi uyusturucukullaniminda ise beyin hucreleri arasi iletisim daha ciddi zarar gorebiliyor. Yanihafta sonunda icilen sey gencin persembe gunu girdigi sinavda da etkisini halakoruyor.
    Benzer birdurum uyku konusunda da karsimiza cikiyor. Uykunun hafiza ve ogrenme icin nekadar onemli oldugu bilinse de genclerin uyku-sevmezligi de basedilemeyen bir gercek.
    Gunumuzgencligi elektronik cagda bilgi bombardumani altinda binbir turlu uyariciylakarsi karsiya bulunmakta. Bu algi yuku bazen basit kelimelerin bilehatirlanamamasina neden olabiliyor. Dr Urion ve Dr Jensen beynin evrimsuresince hic bu kadar yuklemeye maruz kalmadigini belirtirken dunyanin $alteriniindiremeyecegimize gore genclere bu durumu yonetmeyi ogretmemiz gerekir diyor.Ergenlikte riskli davranislari engellemek icin davranislarin kendisi hakkinda nutukatmak yerine, ergen beyninin nasil calistigindan yola cikarak, duruma uygun pratikcozumler onermenin cok daha faydali olacagini soyluyor.
    Norologlar ergenbeynindeki gelisimin bu celiskili doneminin ergenler tarafindan iyiogrenilmesinin zor durumlarla daha iyi basedilmesini saglayacagi gibi genclerinellerindeki muthis beyinsel gucu iyi degerlendirmeleri konusunda da onlarayardimci olacagini umuyorlar.
    http://harvardmagazine.com/2008/09/the-teen-brain.html
    Harvard Magazine’den evirip cevirip Turkce'ye uyarlayan Arin
    hemmen kaydedildi, sakin kafayla okunacak.
    cook sagol arın

  9. #9

    Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Uğraşıp çevirdiğin için teşekkürler Arın, çok faydalı bir yazı....

  10. Cevap: Ergenlik yasindaki gencleri anlamak icin once beyinlerinde neler olup bittigini anlamamiz ger

    Teşekkürler Arın. Yazılarını özlemişim..

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.