Suçiçeği hastalığı, “varicella zoster” virüsüyle bulaşıyor ve hiçbir sosyo-ekonomik grup, bölgesel farklılık, cinsiyet ayırımı yapmadan, gelişmiş veya gelişmekte olan tüm ülkelerde doğan bütün çocuklar için risk oluşturuyor. Altta yatan bir hastalığı bulunanlarda hastalığın tablosu ağırlaşabilirken, sağlıklı çocuklarda da görülebilen, başta cilt enfeksiyonları olmak üzere zatürree ve merkezi sinir sistemi komplikasyonları ortaya çıkabiliyor.
Bir çocuk hastalığı olarak bilinmesine karşın, hastalığı geçirmemiş yetişkinler için daha ciddi tehdit oluşturan suçiçeğinden, bugün 25 yılı aşkın süredir yapılan çalışmalarla başarılı olduğu kanıtlanmış tek bir doz aşı ile koruma sağlanabiliyor. Dünyada ilk kez 1974 yılında Japonya’da geliştirilen ve 1987 yılından bu yana 12 aylıktan itibaren sağlıklı çocuklarda uygulanan suçiçeği aşısı, hastalığın sosyal yaşama olumsuz etkilerini ve mali açıdan yarattığı zararları önleyerek toplumsal korunmada önemli bir rol oynuyor.
Suçiçeği hastalığının Türkiye’de görülme sıklığının neredeyse doğum sayısına yakın olması nedeniyle, nadir kabul edilen komplikasyonların sayıca yüksek seyrediyor.

SUÇİÇEĞİ NEDİR?
Çocukluk döneminin en sık rastlanılan hastalığı: “Suçiçeği”
Varisella adıyla da bilinen Suçiçeği hastalığı, çocukluk döneminde hemen hemen herkesin yaşadığı, son derece bulaşıcı ve yaygın olarak görülen viral bir enfeksiyondur.
Varicella zoster adlı virüsün neden olduğu suçiçeği, temastan 14-16 gün sonra, ateş, baş ağrısı, karın ağrısı, halsizlik gibi genel belirtilerle ortaya çıkar ve hemen ardından ciltte içi sıvı dolu döküntülerle kendini gösterir.
Döküntüler, yüz ve gövdede başlar, kol ve bacaklara yayılır.
Suçiçeği döküntülerinin şiddeti, ateş ile doğru orantılı olup, 10-20 döküntü görülebildiği gibi, tüm vücudu sarmış 300-500 döküntü de sıklıkla görülebilir.
Virüs, vücut dışında 1-2 saat canlı kalabilir.
İnsandan insana havadan, soluma, öksürme, hapşırma yoluyla, ayrıca döküntülere doğrudan temas ile kolaylıkla bulaşır.
Çocukların toplu bulundukları ortamlarda, yuva, kreş, okullarda çok hızlı ve yaygın olarak bulaşır.
Suçiçeği geçiren bir çocuk hastalığı % 90 ev halkına bulaştırır.
Döküntülerin ortaya çıkışından 2 gün öncesi ve 4-5 gün sonrasına kadar hastalık bulaşır.
Son derece kaşıntılı olan bu döküntüler, hasta çocuğa büyük rahatsızlık, huzursuzluk verir. Üstelik kaşıması halinde yaşam boyu kalacak ve özellikle yüzde estetiği bozacak izlere neden olabilir. Bazen döküntüler ağız ve burun içinde de ortaya çıkabilir ki gözde çıkanlar önemli sorunlar doğurabilir.
SUÇİÇEĞİ MASUM BİR HASTALIK DEĞİL
Suçiçeği, normal olarak 5-7 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir.
Döküntülerin genellikle yol açtığı izler, ciltte yaşam boyu kalır.
Halk arasında iyi huylu bir hastalık olarak bilinmesine karşın suçiçeği, bazı vakalarda virüse bağlı ağır pnömoni (zatürree), ensefalit (beyin dokusu iltihabı), menenjit (beyin zarı iltihabı) ve ataksi gibi ciddi komplikasyonlar da doğurabilir.
Merkezi sinir sistemi komplikasyonları özellikle 5 yaş altı çocuklarda ve 20 yaş üzerinde daha sık görülür.
Adolesan ve erişkinlerde suçiçeği çok daha ağır seyreder, komplikasyonlar daha sık karşımıza çıkar. Örneğin, bu grupta suçiçeğine bağlı zatürree, %14-20 oranında görülür.
Lösemi gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı bulunan çocukların suçiçeğine yakalanmaları halinde ölüm oranı %7-28 arasındadır.
Gebelikte, gebeliğin 8-19. haftalarında suçiçeği geçiren annelerin bebeklerinde ciddi anomaliler görülebilir. Doğumdan 5 gün önce ve 2 gün sonraki aralıkta gelişen suçiçeğinde ise bebek ölüm oranı çok yüksektir.

SUÇİÇEĞİNDEN KORUNMA
Suçiçeğinden korunmanın tek yolu: “aşılanma”
Her çocuğun geçirmesi beklenen hastalıklardan biri olarak bilinen “suçiçeği”nden “aşı” ile korunulabiliyor.
Suçiçeği geçiren bir kişi, yaşam boyu bağışıklık kazanır ve aynı hastalığa bir daha maruz kalmaz. Ancak hastalığın bu denli kolay bulaşabilmesi ve toplumda yaygın görülmesi, komplikasyonlu vakaların hatta ölümlerin sayısının yüksek çıkmasına neden olur.
Riske girmeden suçiçeğinden korunmanın tek yolu, aşı olmaktır. Bir yaşından büyük ve daha önce suçiçeği geçirmemiş tüm çocuklar bir doz aşı ile suçiçeğinden ve olası komplikasyonlarından korunabilirler.
Yine daha önce suçiçeği geçirmemiş erişkin yaştaki bireyler, çocuklardan daha yüksek riskte bulunmaları nedeniyle zaman geçirmeden aşılanarak korunabilirler.
Ayrıca kronik hastalığı bulunanlar ve organ transplantasyonu geçirecek hastalar yine aşının endike olduğu grupta değerlendirilirler. Bu bireylere aşı uygulaması, birçok sağlık kuruluşunda tedavi protokolüne alınmıştır.
Suçiçeği aşısı ne zaman uygulanmalıdır?
Çocukluk çağı suçiçeği aşılamasında 1 yaş, önerilen en erken yaştır. 1 yaşında aşısını yaptırmamış olanlar, daha ilerki yaşlarda da aşılanabilirler; ancak aşılama ne kadar erken yapılırsa korunma o kadar erken başlar.

Kimler suçiçeği aşısı olmalıdır?
Hastalığı hiç geçirmemiş 1 yaşından büyük çocuklar, gençler ve hatta erişkinler aynı aşı ile korunabilirler. Özellikle kreş ve okul döneminde çocuklar toplu ortamlarda bulunmaya başladıklarından dolayı öncesinde aşılanmış olmaları salgınların önlenmesi açısından son derece önemlidir.

Suçiçeği aşısı kaç doz uygulanır?
Aşı çocuklarda sadece 1 doz ile yeterli koruma sağlar. 13 yaşın üzerindeki bireylerde 1 ay ara ile toplam 2 doz aşı uygulandığ takdirde etkinliğin arttığı gösterilmektedir.

Aşının koruyuculuk süresi nedir?
Aşı, bulunduğu 1974 yılından bugüne çok sayıda kişide uygulanmış ve yapılan klinik çalışmalarda aşının koruyucu etkisinin 25 yılı aşkın bu süre dahilinde devam ettiği saptanmıştır. İleriye dönük çalışmalar, aşı koruyuculuğunun yaşam boyu sürebileceğine işaret etmektedir.