Açıkçası ben bu duruma arabadaki emniyet kemeri gibi bakıyorum.
Nasıl mı: trafik polisi varsa kemeri takalım yoksa rahat! Bu mudur yani. Eşlerin cezalandırılması için yakalanmaması yeter koşul! Yada illa yatağa mı girilmesi gerek. Adam sizin dışınızda kimseyle birlikte olmamış ama yanınızda yatarken başka birinin adını sayıklıyor! Rüyasında ya da hayalinde yaşadığı/yaşamak istediği kişiyle n'olacak! Bunlar mübah mı?!!! Bunu kanunla düzeltebilirmiyiz. Arkadaşlar ahlak ve vicdan içimizde vardır. Bunlar bebeklerimize çocuklarımıza şimdiden vereceğimiz değerlerdir. Bunlar polisle sağlanmaz. İlişkimizi polisle mi ayakta tutacağız. Ya da şikayet eden komşularımızla mı! Bunu ben anlamıyorum.
CHPlileri de anlamıyorum. Karşı tezleri bile enteresan, bu ceza çıkarsa AKPlilerin alt tabanı toptan ceza alır, çünkü çoğu imam nikahlı diyorlar. Kendi karşı çıkışlarının sebebi bu mu? Hani özrü kabahatinden büyük derler ya o cins!
Geçenlerde Çetin ALTAN bir tv. programında bir tespit yaptı. Bana öyle doğru geldi ki. Diyor ki Türk halkı aslında özde kötü değil iyi insanlar, tek sorun ; Türk halkı somut kavramları çok iyi anlıyor, masa, kitap , sandalye ..vb. Ama soyut kavramlarda zorlanıyor. Belki Türkçemiz yetersiz(!), ama ahlak, vicdan, doğa sevgisi, dürüstlük, saygı, sevgi ...vb. kavramları ne yazıkki anlamakta zorlanıyor. Doğru bence, olayın düğümü aslında burada. Bu kavramlarda ne zorunlu derslerle (ahlak /Allah aşkına hangi ülkede böyle bir ders vardır!) ne de polisle kazandırılır!
Bişey daha, çocuklarımız her gün "Türküm, doğruyum çalışkanım" diyor. Acaba neye yeminettiklerinin farkındalar mı? Her gün tekrarladığın şeyin anlamını kavrar mısın? Ablamın kızı geçen yıl sormuştu. "anne varlığım Türk varlığına armağan olsun " ne demek diye. Buınu soran yeğenim 5 yaşındaydı/ana sınıfındaydı. Bu yıl ilkokula başlıyor. Ne cevap verirdiniz 5 yaşındaki çocuğa?!