TCK’nın 76. maddesinde; bir planın icrası suretiyle milli, etkin, ırk ve dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla bu grubun üyelerine karşı aşağıda fiillerden birinin işlenmesi halinde soykırım suçunu oluşturur denilmekte.
D fıkrasında grup içinde doğuma engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması, suçun oluşması için bir neden olarak tarif edilmiş durumda.
Bilindiği gibi, Doğu ve Güneydoğu'da Kürt kökenli vatandaşlar çoğunlukta.
Sağlık Bakanlığı ve buna bağlı kurumlar veya herhangi bir sivil toplum örgütü, iyi niyetli dahi olsa Doğu ve Güneydoğu'daki kadınları doğum kontrolüne teşvik ederse, bunlar üzerinde telkinde bulunursa soykırım suçu işlemiş olacak. Kötü niyetli bir örgüt veya bir parti Kürt nüfusunun doğumunun kontrolünü soykırım olarak niteleyip Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilir.
Türk savcıları ve mahkemeleri bunu ciddi bulmazsa bu kişi ve kurumlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurabilir. Bundan dolayı yetkili Türk organları, hem cezaya hem de tazminata mahkum olabilir. Maddenin kaleme alınması oldukça tehlikeli ve elastiki...
Doğum kontrolündeki maksat çok tartışma götürebilir. Maksat, tabiri ucu açık bir ifade... Kimse kimsenin maksadını anlayamaz. Anlaşılan TCK’da böyle tuzak maddelere rastlamaya devam edeceğiz. Hukukçu iseniz bu maddeyi daha da kolay yorumlayabilirsiniz!
İşte madde 76;
MADDE 76. - (1) Bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:
a) Kasten öldürme.
b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.
c) Grubun, tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması.
d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.
e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.
(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.