Çiçek Hastalığı Nedir?


http://www.cukurova.edu.tr/Content/Shtml/Turkish/duyurular/Genel/CicekHastaligiNedir.shtml

--------------------------------------------------------------------------------

ÇİÇEK HASTALIĞI (Smallpox, Variola)

Prof. Dr. Emre Alhan
Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı
Çukurova Üniversitesi
Çocuk Sağ. ve Hast. AD


Çiçek hastalığı oldukça tehlikeli, bulaşıcı ve bazen ölümcül olabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Çiçek hastalığının spesifik bir tedavisi yoktur ve hastalıktan korunmanın tek yolu aşılanmaktır.

Hastalığın "Variola Major" ve "Variola Minör" olarak adlandırılan iki klinik tipi vardır. Variola Major, çiçek hastalığının daha yaygın döküntü ve yüksek ateş ile seyreden ağır ve en sık rastlanılan tipidir.

Variola Major'un dört tipi vardır.
1) Alışılagelen Tip - en sık görülen tip, vakaların %90'ından fazlası
2) Modifiye Tip - hafif ve daha önce aşılanmış olanlarda görülen tip
3) Düz Tip - nadir ve ağır seyirli tip
4) Hemorajik Tip - nadir ve ağır seyirli tip


Varola major'ün nadir görülen düz ve hemorajik formları genellikle ölümcül seyreder ve tüm Varicella Major olgularında ölüm oranı %30'dur. Variola Minör çiçek hastalığının daha az görülen ve daha hafif seyreden formu olup, ölüm oranı %1 veya daha altındadır.

Çiçek hastalığı salgınları dünyada binlerce yıl boyunca sürmüştür, Ancak tüm dünyada uygulanan başarılı aşı kampanyaları sayesinde hastalık yeryüzünden silinmiştir. Amerika'da en son çiçek vakası 1949 yılında görülmüştür. Dünyadaki son vaka ise 1977 yılında Somali'de görülmüştür. Tüm bu aşı kampanyalarının başarısı ve hastalığın artık görülmemesi nedeni ile dünyada çiçek aşısı uygulanması durdurulmuştur. Ülkemizde ise 1976 yılından itibaren çiçek aşısı uygulaması yapılmamaktadır.

Variola virüsünün neden olduğu çiçek hastalığı binlerce yıl önce insanları tehdit etmiştir. Laboratuar stokları dışında variola virüsü yeryüzünden silinmiştir. 2001 yılının Eylül ayında yaşanan acı tecrübeler, virüsün bir terör aracı olarak kullanılabileceği kuşkusunu yaratmıştır. Bu nedenle ABD'de çiçek hastalığı salgılarının görülebileceği ihtimaline karşı bir dizi önlem alınmıştır.

Hastalık kişiden kişiye direk temas yolu ile bulaşır. Hasta kişinin enfekte yemek malzemelerini, yatak ve kıyafetlerini kullanmak da hastalığın bulaşmasına yol açabilir. Çok sık olmasa da hastalık kapalı ortamlarda, tren ve otobüslerde hava yoluyla bulaşabilmektedir. Çiçek hastalığının ana kaynağı insanlardır ve bu sebepten dolayı hayvan ve böceklerden bulaşma riski yoktur. Hastalıklı kişi genelde kızarıklıklar ve yüksek ateşten rahatsızlık duyarlar. Hastalığın neden olduğu yorgunluk ve vücuttaki son yara kapanana kadar devam eder.

Virüs vücuda girdikten sonra hastalığı başlatabilmek için kuluçka dönemine girer. Bu dönem 7 ila 17 gün sürebilir ve kişide belirgin bir rahatsızlık hali görülmez. Hastalığın ilk belirtileri arasında ateş, baş ve vücut ağrıları, hatta bazen bulantı ve kusma görülebilir. Hastanın ateşi 38-39 Cº dereceye kadar yükselebilir. Bu dönemde kişi genelde çalışmaya güç bulamaz. Bu süre 2-4 gün sürer. Bu dönemden sonra ağız ve dil bölgesinde küçük ve kırmızı benekler belirir. Benekler açılır ve ağız ve boğaza çok miktarda virüs yayılır ve hasta bu virüsü artık çevresine bulaştırmaya başlar. Bu süreç de 4 gün sürer. Bundan sonra virüsün tüm vücuda yayılması ile kırmızı benekler boyun, kol ve bacaklarda da gözlemlenir. Bu yayılma genelde 24 saatte olur. Döküntü arttıkça ateş düşer ve kişi kendini iyi hissetmeye başlar. Döküntünün 3. gününde yaralar kabarıklılara dönüşür. 4. günde ise kabarıklıklar iltihabi bir sıvıyla dolar ve ateş yeniden yükselir. İltihabi sıvı yavaş yavaş kuruduktan sonra yaralar kabuk bağlar. 2. haftanın sonunda tüm yaralar kabuk bağlamıştır. Daha sonra ise kabuklar düşmeye başlar ve son kabuk düşene kadar kişinin rahatsızlığı devam eder (Tablo 1).

Çiçek Hastalığının Dönemleri ve Belirtileri

Kuluçka Dönemi (Süre: 7 - 17 gün) Bulaşıcı değil
Virüsün bulaştıktan sonra hastalık bulguları ortaya çıkana kadar sure kuluçka dönemidir ve bu dönemde kişi kendini tamamen normal hisseder ve hiçbir hastalık belirtisi yoktur. Kuluçka dönemi 7-17 gün arasında değişmekle beraber ortalama 12 -14 gün sürer. Bu dönemde kişi bulaştırıcı değildir.

İlk Belirtiler (Prodromal Dönem) (Süre: 2 - 7 gün) Bazen bulaştırıcı*
Çiçek hastalığının ilk belirtileri ateş, halsizlik, baş ve vücut ağrısı ve bazen kusmadır. Ateş oldukça yüksektir. Bu süre zarfında kişi günlük aktivasyonunu sürdüremeyecek kadar hasta görünümündedir. Bu safhaya prodrom fazı denilir ve 2 - 4 gün sürer.

*Çiçek hastalığı prodramal dönemde bulaşıcı olabilir, ancak en çok bulaştırıcılık döküntünün 7.-10. günü arasında olur.

Erken döküntü (Süre: yaklaşık 4 gün) Çok bulaşıcı
Döküntünün dağılımı

Döküntü ilk önce dilde ve ağız içinde kırmızı benekler şeklinde belirir. Bu benekler ağrılı olurlar ve açılarak çok sayıda virüsün ağız ve boğaza yayılmasına neden olur. Bu süre zarfında kişi çok bulaştırıcı olur.Zamanla ağız içindeki benekler azalır ve döküntü ciltte belirir. Döküntü yüzden başlayarak kollara ve bacaklara ve oradan da el ve ayaklara yayılır. Döküntü genellikle 24 saat içinde tüm vücuda yayılır. Döküntü belirginleştikçe ateş düşer ve hasta kendini daha iyi hisseder. Üçüncü gün, döküntü kabarır. Dördüncü gün, bu kabarık döküntülerin içi yoğun ve opak bir sıvı ile dolar ve merkezinde göbek şeklinde bir çukur meydana gelir. (Bu, çiçek ve suçiçeği hastalıklarının birbirinden ayırt edilmesini sağlayan en önemli bulgudur). Bu dönemde ateş tekrar yükselir ve döküntüler tamamen kabuklanıncaya kadar devam eder.

Püstüler Döküntü : (Süre: yaklaşık 5 gün) Bulaşıcı
Döküntü püstülleşir-sivri uçlu, genellikle yuvarlak görünümlü ve dokunmaya karşı dayanıklı lezyonlar şeklinde görülürler. Hastalar bu lezyonları genellikle cilde gömülü tüfek saçmaları şeklinde tarif ederler.

Püstül ve Kabuklanma (Süre: yaklaşık 5 gün) Bulaşıcı
Püstüller sertleşerek kabuklanır. Döküntü belirdikten sonraki 2. haftanın sonunda, döküntülerin çoğu kabuklanır.

Kabukların Dökülmesi (Süre: yaklaşık 6 gün) Bulaşıcı
Üçüncü haftanın sonunda kabuklar yerlerinde iz bırakarak dökülmeye başlar. Kabuklar tamamen dökülünceye (iyileşinceye) dek hastalar bulaştırıcıdırlar.

İyileşme Bulaşıcı değil
Kabuklar iyileşir. Hastalık bu dönemde artık bulaştırıcı değildir.

Çiçek Aşısı
Çiçek aşısı vücudun çiçek hastalığına karşı bağışıklık meydana getirmesine yardım eder. Bu aşı vaccinia adı verilen ve çiçek hastalığı ile ilgili "pox" tip adı verilen bir virüsten elde edilir. Bu aşının yapımında diğer aşılarda olduğu gibi ölü virüsler değil canlı virüsler kullanılır. Bu nedenle virüsün etrafa bulaşmaması amacıyla aşı bölgesi iyi korunmalıdır. Aşının bilinen yan etkileri de bulunmaktadır. Ancak aşı smallpox virüsü taşımadığından yapılan kişide çiçek hastalığına yol açmaz.

Koruyuculuğun Süresi
Çiçek aşısı insanlara uygulandıktan sonra 3 ila 5 yıl yüksek koruma sağlar ancak koruyuculuk bundan sonra azalır. Aşılı bir kişi tekrar aşılanırsa, bağışıklık daha uzun süre devam eder. artmaktadır. Aşının %95 oranında koruyuculuk sağladığı bilinmektedir. Ayrıca aşının temastan sonraki birkaç gün içinde uygulandığında hastalığın daha hafif seyrettiği ispatlanmıştır. Günümüzde çiçek aşısı ve çiçek hastalığı için araştırmalar sürmekte ve yeni korunma yöntemleri geliştirilmektedir.

Aşının Uygulanması
Çiçek Aşısı Yeri (4-21 Gün Arası)

Aşı kişiye normal bir iğne ile uygulanmaz. Çatal dişli ve iki başlı bir iğne yardımı ile deriye batırılıp çıkarılarak uygulanan aşı, birkaç darbe ile deriye temas ettirilir. Kolun üst bölgesine yapılan aşı genelde minik bir iz bırakır.

Aşı başarılı olursa, aşılama yerinde birkaç gün içinde kırmızı ve kaşıntılı bir kabartı oluşur. İlk hafta aşı yeri sulanır, püğ dolar ve akar. İkiinci hafta içinde ise yara kurumaya başlar ve kabuk bağlar. 3. haftada kabuk yerinde iz bırakarak düşer. İlk defa aşı olan insanlarda, tekrar aşı olanlara göre daha fazla aşı reaksiyonu gözlenir. Aşağıdaki fotoğraflarda aşı yapılan yerde oluşan reaksiyonlaru göstermektedir.

Aşı-Sonrası Bakım
Aşı tatbik edildikten sonra aşı bölgesine özen göstermek gerekir. Aşıda kullanılan virüs canlı olduğundan dolayı vücuda ve diğer kişilere yayılma riski mevcuttur. Aşı virüsü yapılan kişilerde döküntü, ateş, baş ve vücut ağrısına neden olabilir. Bazı hasta gruplarında aşı virüsü ağır komplikasyonlara neden olabilir.

Bulaş Sonrası Aşının Yararlılığı Bulaşmadan sonraki ilk 3 gün içinde yapılan aşı insanların çoğunda çiçek hastalığı belirtilerinin daha hafif seyretmesini sağlar. Bulaşmadan sonraki 4-7 gün sonra yapılan aşının ağır seyirli hastalığı modifiye edecek şekilde kısmen de olsa koruyuculuğu vardır.

Aşı Emniyeti Çiçek hastalığına karşı korunmanın en iyi yolu çiçek aşısı ile aşılanmaktır. Çiçek virüsü ile temas etmiş olan bir kişi sağlık durumu ne olursa olsun aşılanmalıdır, çünkü bunlarda hastalığın riski aşının risklerinden çok daha fazladır.

Çiçek aşısının bazı yan etkileri vardır. Aşı yapılanların çoğu normal yaşamlarına devam ederlerken, bazen aşı yapılan yerde ağrı, ateş ve vücut ağrıları görülebilir.

Öte yandan bazı altta yatan başka hastalığı olan riskli haslarda hayatı tehdit eden ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Aşı için risk altında olanlar arasında egzemalı, alerjik deri iltihabı olan hastalar, HIV enfekte kişiler, kanser tedavisi alanlar, steroid kullananlar ve diğer bağışıklık sistemi bozuk hastalar vardır. Ayrıca 12 aydan küçük bebeklerde, hamile kadınlarda, emziren annelerde ve yanında ebeveyni bulunmayan 18 yaşından küçük kimselerde aşı uygulanmamaktadır. Geçmişte her 1 milyon kişiden 1000 adeti ölümcül olmayan ancak rahatsızlık verici durumlarla karşılaşmıştır. Bunlar toksik ve alerjik reaksiyonlar, virüsün kan yoluyla vücudun diğer bölgelerine bulaşması olarak sayılabilir. Bu durumlarda tıbbi önlem almak gerekir. Ayrıca bu 1 milyon kişiden 14 ila 52 kişi tehlikeli durumlarla karşılaşmış, hatta 1 ila 2 kişi de ölüme neden olmuştur.

Çiçek Aşısı Temini
Amerika Birleşik Devletlerinde rutin çiçek aşısı uygulanmasına 1972 yılında son verilmiştir. O zamandan günümüze dek aşı sadece araştırma laboratuarlarında çiçek virüsü ile ilgili araştırma yapan birkaç yüz sağlık görevlisine yapılmıştı.

Ancak, 2001 yılı Eylülünde yaşanan acı olaylardan sonra, Amerika Birleşik Devletleri olası bir bioterörizm sonucu çıkabilecek salgınlara karşı çiçek aşısı uygulamasına kitlesel olarak yeniden başlamıştır.