Toplam 7 sonuçtan 1 ile 7 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #1
    Üyelik Tarihi
    18 Ağustos 2004
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    8.331

    ÜZÜCÜ AMA BU DEFA MUTLAKA OKUYUN...



    Adım Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi
    Amerikan
    Uluslararası
    Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu
    makaledeki
    bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.

    875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma
    ekipleriyle
    çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum, ve çok
    sayıda
    ülkede
    birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş
    milletler
    felaket "azaltma" uzmanıydım. 1985'ten beri aynı anda
    gerçekleşenler
    hariç
    dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.
    1996'da benim hayatta kalma metodumun geçerliliğini ortaya
    koyan
    bir
    film
    yaptık. Türk hükümeti, İstanbul belediyesi, İstanbul
    üniversitesi,
    Case
    yapımcılık, ve ARTI bu pratik ve bilimsel testin filme
    alınmasında
    işbirliği
    yaptılar.
    İçinde 20 maket (mannequis) olan bir okulu ve evi yıktık. On
    maket
    "çömel
    ve korun" metodunu uygularken, 10 maket "hayat üçgeni"
    metodumu
    uyguladı.
    Tasarlanmış yıkımdan sonra görüntüleri filme almak ve
    sonuçları
    belgelemek
    için enkazı geçip binaya girdik. Bina yıkımlarında
    oluşabilecek
    şartlar
    dahilinde direct olarak gözlemlenebilen ve bilimsel şartlar
    altında
    hayatta
    kalma tekniklerimi uyguladığım film "çömelip korunan/saklanan"
    kişiler

    için
    hayatta kalma şansının sıfır olduğunu ortaya koydu. Hayat
    üçgeni
    metodumu
    kullananlar için hayatta kalabilme şansı yaklaşık olarak
    % 100
    oldu.
    Bu
    film Türkiyede ve Avrupanın geri kalan kısmında milyonlarca
    izleyici
    tarafından izlendi. Bu film ABD, Kanada ve Güney Amerikada
    RealTV
    programında izlendi.

    Enkazına girdiğim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir
    okuldu.
    Bütün
    çocuklar sıralarının altındaydı. Her bir çocuk kemiklerinin
    kalınlığına
    kadar ezilmişlerdi. Sıralarının yanındaki koridorlara uzanmış olsalardı
    hayatta kalmış olabilirlerdi. Bu "ayıptı, gereksizdi" ve
    çocukların
    neden
    koridorlarda (sıraların arasında) olmadığını merak ettim. O
    an,
    çocuklara
    bir şeyin/eşyanın altına saklanmalarının söylendiğini
    bilmiyordum.
    Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine
    düşen
    tavan
    ağırlıgı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken
    yanlarında
    bir
    yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim "hayat üçgeni" dediğim
    alandır.

    Nesne ne kadar büyük ve na kadar dayanıklı olursa daha az
    ezilecektir.

    Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan
    kişinin
    yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere
    televizyonda
    yıkılan
    bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Heryerdeler. Yıkılan bir
    binada
    göreceğiniz en yaygın biçimdir.

    Deprem anında hayatta kalma, ailelerine bakma ve başkalarını
    kurtarma
    hakkında 750 bin nüfüslu Trujillo kentinin İtfaiye bölümünü
    eğittim.
    Trujillo İtfaiye Departmanının kurtarma şefi Üniversitede
    profesördür.

    Bana
    her yerde eşlik etti. Kişisel ifadeleridir:
    Adım Roberto Rosales. Trujillo kurtarma ekibi şefiyim. 11
    yaşındayken

    çöken bir binada mahsur kaldım. Mahsur kalışım 1972 yılında
    70.000
    kişini
    öldüğü depremde oldu. Erkek Kardeşimin motosikletinin yanında
    oluşan
    "hayat
    üçgeni" içinde hayatta kaldım. Yataklarının veya sıraların,
    masaların
    altına
    giren arkadaşlarım ezilerek öldüler (isim, adres vb detayları
    anlatıyor).
    Ben hayat üçgeninin yaşayan örneğiyim. Ölen arkadaşlarım
    "çömel
    ve
    korun"
    örnekleridir.

    DOUG COPP'UN ÖNERİLERİ
    1) "Binalar çökerken basitçe "çömelen ve korunan" kişiler
    istisnasız
    her
    defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin
    altına
    giren

    kişiler her zaman ezilirler.

    2) Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde
    dizlerini
    ana
    rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem
    anında
    sizde
    bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta
    kalma
    içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz.
    Hafifçe
    ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe, geniş büyük
    bir
    eşyanın
    yanında dur.

    3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi
    basittir;

    ahşap
    esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap
    bina
    çökerse
    geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az
    yoğunlukta
    yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla
    parçalarına
    ayrılacaklardır. Tuğlalar bir çok yaralanmalara sebep
    olacaktır,
    ama
    beton)
    bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar.

    4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitce yuvarlanarak
    yataktan
    düşün.
    Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller
    müşterilerine
    deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren
    bir
    uyarı
    notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok
    büyük
    hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.
    5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya
    pencereden
    dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir
    koltuğun/sandalyenin
    yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın..
    6) Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes
    ölür...Nasıl
    mı?

    Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne
    veya
    arkaya
    doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı
    kirişi
    yana
    doğru
    yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!
    7) Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler
    (ana
    binadan) farklı bir "frekans aralığına" sahiptir; ana binadan
    bağımsız/ayrı
    olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı
    olarak
    birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı
    gerçekleşene
    kadar.
    Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar.
    Korkunç
    şekilde sakatlanırlar.

    Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler
    binanın
    hasar
    görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi,
    merdivenler
    bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile
    çökebilir.
    Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi
    her
    zaman
    güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.
    8) Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse
    dışına
    çıkın.
    Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde
    olmak
    çok
    daha
    iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız,
    çıkış
    yolunuzun
    kapanma ihtimali o kadar artacaktır.

    9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan)
    blokların
    meydana
    getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen
    araçların
    içinde bulunan insanlar ezilirler. SanFransisco depreminin
    kurbanlarının
    hepsi araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü. Araçlarının dışına
    çıkıp,aracın
    yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi.
    Ölen
    herkes
    eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya
    uzanabilselerdi yaşıyor olabilirdi. Ezilen bütün araçların
    yanında-kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar
    hariç-
    3 feet yükseklikte boşluklar oluşmuştu.

    10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın
    olduğu
    ofisleri dolaşırken kağıdın sıkışmadığını/ezilmediğini keşfettim.
    Kağıt
    yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar
    bulunur/oluşur.





    -BU TÜR YAZILARI OKUYORUZ AMA HİÇ BİRŞEY YAPMIYOR,HİÇBİR ÖNLEM ALMIYORUZ...ALAN VARSA TEBRİK EDERİM...BENİM DE BİR FİKRİM VAR...EVLERİMİZDE, ANSİKLOPEDİLER VİTRİNLERDE SÜS OBJESİ GİBİ DURURLAR,BUNLARI VEYA KİTAPLARIMIZI SEHPA ŞEKLİNDE İSTİFLEYİP NEDEN KORUNMAK AMAÇLI KULLANMIYORUZ?...DEPREM ANINDA YANINA ÇÖKEBİLİRİZ,ETKİLİ OLACAĞINA İNANIYORUM...YA DA BUNU, GİYMEDİĞİMİZ KIYAFETLERİ KOLİYE KOYARAK DA UYGULAYABİLİRİZ...ÜZERLERİNE BİR ÖRTÜ TAMAMDIR...NE DERSİNİZ?


  2. #2
    Üyelik Tarihi
    25 Eylül 2003
    Bulunduğu Yer
    artık Canada
    Mesaj
    12.010

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...

    pinarcim bu yaziyi daha oncede 3-4 kere konmustu foruma iyi umarim hrkez okur ve okudukcada bilinclenir.

  3. #3

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...



    cok tesekkurler Pınar

  4. #4
    Üyelik Tarihi
    18 Ağustos 2004
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    8.331

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...

    öne aldım herkes okusun diye...

  5. #5
    Üyelik Tarihi
    16 Aralık 2004
    Bulunduğu Yer
    İvrindi/Balıkesir ve Çanakkale
    Mesaj
    2.046

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...

    umarım herkez okur ben okudum.

  6. #6
    Üyelik Tarihi
    23 Şubat 2004
    Bulunduğu Yer
    Trafiği ömrümü yiyen İstanbul
    Mesaj
    5.931

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...


    Teşekkürler Pınar. Daha önce de okumuştum ama dediğin gibi bildiğimiz halde hiç bir önlem almıyoruz. En kısa zamanda birşeyler yapmak lazım.

  7. #7
    Üyelik Tarihi
    05 Kasım 2004
    Bulunduğu Yer
    Kozyatağı/İstanbul
    Mesaj
    948

    Re: HATIRLAMAK ÜZÜCÜ,AMA BU SEFER MUTLAKA OKUYUN...




Benzer Konular

  1. mutlaka okuyun...
    Konuyu Açan: nurlu, Forum: Geyik.
    Cevap: 5
    Son Mesaj: 13 Kasım 2006, 11:50
  2. MUTLAKA OKUYUN
    Konuyu Açan: gri_duman, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 5
    Son Mesaj: 10 Ekim 2006, 13:30
  3. MUTLAKA OKUYUN!
    Konuyu Açan: şenay-emir, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 9
    Son Mesaj: 20 Eylül 2006, 03:48
  4. MUTLAKA OKUYUN!!!!,
    Konuyu Açan: Dudi, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 6
    Son Mesaj: 04 Kasım 2004, 21:52
  5. SADECE... ( MUTLAKA OKUYUN )
    Konuyu Açan: baran-ist, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 16
    Son Mesaj: 25 Eylül 2004, 08:22

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.