Kısa kolluydum..altımda da şort..hava çok sıcaktı…saçlarım uzun ve kıvırcıktı..tıpkı şimdi oğlumun ki gibi…
Bahçenin içinde koşturuyordum..birden bahçedeki tel örgülü kümesi açtım..açmamla horozun beni kovalaması bir oldu…ben kaçmaya başladım horoz arkamdan taarruza geçmişti.bahçenin kapısını açtım…yol boyunca gidebileceğim yere kadar koşmaya başladım..derken ayağım takıldı…düştüm…kolumda ve dizkapağımda bir sızı başladı…anladım kanadığını..başımı hafifce yukarı kaldırdım..gören oldu mu beni diye mahçup bir şekilde..kafamı sağa doğru tek katlı evin duvarına doğru çevirdim..yaşlı bir amca kafasında şapkası ..sırtını duvara dayamış…gölgesinde duvarın bana bakıyor…O an göz göze geldik.O bana baktı tepkisiz. ben ona ..aklımdan geçirdim…o an ne düşünüyor diye
Bana bakıp…büyük bir ihtimal benim yerimde benim yaşımda olmak isterdi..şu durumuma bakıp dirseği ..dizkapağı kanayan sızlayan bir çocuk olmak için neler yapmazdı …
Sonra ablam okula başladı…
ben ne zaman büyüyecektim....kıskanırdım.özenirdim ablama..çarçabuk büyümek isterdim..
artık çok çabuk büyümek istiyordum hatta o amca kadar bile kocaman olmak ..sırtımı duvara dayamak..
ama olmuyordu…
okula başladım
sonra ödevimi yapamayınca..defterimi sıranın altında saklayıp…defterimi evde unutmuşum demeyi öğrendim öğretmenime.
Elektrikler çok sık kesilirdi…ve bu çok sıkıcıydı..bir sefer gene kesilmişti…elektrikler gelirsen sana leblebi vereceğim dedim…dememle elektriklerin gelmesi bir oldu…ve bu elektrikler o kadar çok sevmişti ki leblebiyi artık canı leblebi istediğinde bana söyleyemezdi bu yüzden giderdi..ben onu o beni kandırırdı…
Sonra daha da büyüdüm…büyüdükçe…leblebiyi aşıp daha başka şeylerin düşüncesi aldı..okulda öğrendiklerimin…
2 karpuz bir koltuğa nasıl sığmaz…bu öğretmenimde bir şey bilmiyor derdim..evimizin salonundaki koltuğa bakardım…
sonra bir koşu mutfağa gider..karpuza dikkatlice bakar ..salona koltuğun yanına tekrar giderdim…ölçerdim..biçerdim..ya
ben 2 tane koltuğa bu karpuzu sığdırıyorum ama öğretmen nasıl sığdıramıyor..anlamıyordum…
biraz daha büyüdüm…
artık bakışlarımı kızlardan kaçırmaya başlamıştım..göz göze gelmemeye dikkat etmeye …
bir taraftan böyle yaparken ..diğer taraftan da ya benim evleneceğim kız şuan ne yapıyor..kim bilir nerede ..ne yapıyor..
ne garip bir şey o benden habersiz ben ondan…
………
…
.şimdi düşünüyorum da..aslında büyümek hiç iyi değil…çocuk kalabilmek ah ne güzel olurdu?
Düşsem ben gene…sızlasa..kanasa diz kapağım..yaşlı amca gene duvara dayasa sırtını bana baksa…
İçinden benim yaşımda olmayı geçirse….
leblebi versem….şimdi…hemen…
Götürür mü beni geçmişe…yaşlı amcanın yanına beni orada bırakır mı?
Yoksa…benim elektrikleri kandırdığım gibi beni kandırır mı?