Evet şiir sevmem ama beni çok etkileyen bir şiiri, bir bakanın gerçek yaşamından bahseden bir şiiri yazmak istedim: Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un bir şiiri.

BİR KALEM HİKAYESİ
Bazı dersler, anılar vardır,
Unutulmaz.
Bazı arzular vardır,
Kınanmaz.
Köyden göç ettik Ankara'ya
Kısa zamanda atılmalıydım
Hayata.
Bu sebeple kaydoldum,
Sanat okuluna
İyi bir öğenciydim.
Çok ihtiyacım arasında,
Renkli kalemi olanlara özenirdim.
Ben de ödev kağıdına
Soruları kırmızı, cevapları mavi,
Yazmak isterdim.
Okuldan uzakta
Elektriksiz bir evimiz vardı
Babam memurdu Etibank'ta
Yürüyerek gider gelirdik okula
Çalışırdı gece bitene kadar işi
Okul çıkışı giderdim yanına
Daire Başkanı izin vermişti,
Aydınlıkta çalışmama.
Hiç bir şeye el sürmezdim
Yanan ışıktan başka.
O gün olan oldu,
Ödev yaparken bu aydınlıkta
Hayalimdeki kalemi görmüştüm masada
Bir ucu kırmızı, diğeri mavi
Alıp kullandım onu
Babamdan ilk azarı o gün işittim
Orada öğrendim
Devlet malına dokunulmazlığı
Hak edilmeyenin haram olduğunu
İki satırdı hepsi yazdığımın
Azı da birdi, çoğu da haramın
Helallik alınmalıydı yarın
Saatler uzadı, gece bitmedi
Anamın tesellisi bana yetmedi
Gün uzadı, saatler geçmedi
Özür diledim başkandan
Aferin almıştım bu davranıştan
Kalem edildi bana hediye
Böylece verilmişti ilk imtihan
Okullar bitti mühendis oldum
Devlet malına bir daha dokunmadım
Görevle geldim yüksek makamlara
Kıymetli kalemlerim oldu
İmza attım büyük programlara
Dolaştım dünya alemi
Hiç kullanamadım o kalemi
Şimdi çalışma masamda hepsi
Ama o kalem en kıymetlisi.
ALİ ÇOŞKUN ANKARA 1986