Arkadaşlar Merhaba
Daha dün gibiydi. Bu satırlarda yazılalı çok olmamış gibi geliyor ama üç sene geçmiş
"Sevgili minnoşum
Evimize, ruhumuza hayatımıza hoşgeldin. Seni dokuz ay boyunca merakla heyecanla bekledim. Hele o son aylar geçmek bilmiyordu. Ne zaman kavuşacağım diye sabırsızlanıyordum. Hem korkuyordum doğumdan hem de seni kucağıma alacağım o günleri öylesine özlemle bekliyordum ki. Korkularım arttığında ise seni alacağım anı hayalliyordum ve kendi kendime tüm acıya değer onun varlığı diye teselli veriyordum. Gelmekte nazlansanda nihayet yeni hayata merhaba diyebildin en sonunda. Hemde yeni yıla 2 gün kala. 2 gün daha sen beklesen ben bekleyemezdim minnoşum. Zaten 2 hafta rotar yapmıştın. Belki orasını rahat buldun ama tüm hayatın boyunca da orda kalacak halin yoktu ya...
Soğuk ve karlı bir kış gecesinde Rusyanın St.Petersburg şehrinde dünyaya gözlerini açtın bebeğim. Doğduktan hemen sonra seni benim bağrıma yatırdılar. Tarif edilmez bir duygu bu. O an o kadar mutluydum ki anlatamam. İnanamıyordum. Çok da şirindin. Doğar doğmaz gözlerini açtın. Ve Hep açıktı. Minnacıktın. Ama yinede diğer arkadaşlarına göre kilolu doğmuştun. Tam 4 kilo doğdun minnoşum. Baban da mutluluktan uçuyor gibiydi yavrum. 5 gün hastanede kaldık. Burda daha çok ilgileniyorlar. Sana ve bana hergün çok iyi baktılar. İlk geceler hep ağladın canım yavrum. Çünkü karnın doymuyordu. Sonra sütümüz gelince sende rahatladın bende değilmi minnoşum. Babanda boş durmadı yavrum. Baban ise aralıksız koşturmakta, hastane ile ev arasında. Durmaksızın bakışıp koklaşıyoruz senle. Bazen bakarken kayıyor gözlerin, yeniden bulmaya çalışırken beni, uykuya yenik düşüyorsun. "
Evet arkadaşlar bugun kızımın doğum günü. Burdaki arkadaşlarımı çağırdım. İkramlar hazırladım. Kızıma doğum günü pastası yaptım. 3 mum dikecem ve üfleyecek. Ama şu an o olacakların farkında değil. Geçen sene mum üflemek çok hoşuna gitmişti. Bu sene de hoşuna gider herhalde.