Hemen hemen her insanın başına gelmiştir diye düşünüyorum.. Hani vardır ya "gerçek dostunu, düşmanını tanıdığın zamanlar"..
Gülerken, eğlenirken, herşey iyiyken sağın solun doludur "senin dostunum" diyenlerle.. Sonra birşeyler ters gitmeye başlar hayatında, kabuğuna çekilme ihtiyacı hissedersin, bazı ciddi konular için karar vermek zorundasındır, elin gitmez o her zaman aradığın, buluşmalar ayarladığın, birlikte güzel vakitler geçirdiğin "dostlar"ın telefonlarını çevirmeye... Onlardan beklersin aramalarını, seninle ilgilenmelerini, ne oluyor diye sormalarını, derdine ortak olmalarını beklersin.. Bir zamanlar sana "gerçek dostunum" diyenler (tabi ki gerçek dostlukla alakası olmayanlar), farkına varırsın ki sırra kadem basmışlar..
İşte böyle zamanlar her insan için yaşanması gerekli zamanlar diye düşünüyorum ben.. İnsan karagünlerinde anlıyor "gerçek dostlarını"..
6 aydan fazla bir süre siteye girmedim (bazı densizlikler nedeniyle soğumuştum siteden), ayrıca boşanma öncesi ciddi sıkıntılı bir devre yaşadım ve tüm bu zaman içinde gerçek dostlarımı ve dost görünen düşmanlarımı tanıdım...
Sizlerin de böyle devreleriniz olmuştur herhalde.. Hayalkırıklıklarınız, şaşkınlıklarınız ve gerçekleri görebildiğiniz zamanlar...
Hadi dökülün bakalım...