OYUN NEDİR?
Oyun insanoğlunun var olduğu her çağda ve her yerde varlığını eğitim ve gelişim açısından sürdürmüş önemli bir etkinliktir. Oyun, farklı kültürlerde ve tarihsel zamanlarda farklı amaçlara hizmet etmektedir. Eski Yunan toplumunda atletik oyunlar ve rekabet ön planda olduğu için Aristo ve Plato oyunu yaşamın bir parçası olarak kabul etmişlerdir. Orta çağda özellikle batı toplumlarında kilise tarafından kontrol edildiğinden oyun günah dolu etkinlik olarak görülmüştür. 1600–1700 yılları arasında gelişen sanayi devriminden sonra çocuk oyunları ve oyuncakları yaşamın doğal bir parçası olarak kabul edilmiştir. Oyun üzerine ilk teori 19. yüzyılın sonlarında gelişmiştir. Bu yüzyılın sonunda oyun, toplum tarafından kabul edilen bir davranış olmuştur (Çelen, 19921; Özdoğan, 2000;101; Pehlivan, 2005; 8; Elkonin, 2005: 82).








Lazarus oyunu kendiliğinden ortaya çıkan hedefi olmayan, mutluluk getiren serbest bir aktivite olduğunu söylemiştir. Halle’e göre çocuk, oyunlarında insanlığın kültürel gelişimini yaşatmaktadır. Groos oyunu, çocukluğun sonunda ulaşılan olgunluk için ön denemeler olarak görür. Huizinga göre oyun, kişinin kendini bütünüyle kaptırdığı çok ciddi bir etkinliktir. Vanderberg ve Berlyne oyun davranışının karakteristik özelliğini belirlemenin zor olduğunu savunmuşlardır. Montaigne oyunu, çocukların en gerçek uğraşları olarak tanımlamıştır. Montessori de oyunu çocuğun “işi” olarak nitelendirmiştir. Piaget ise oyunu diğer etkinliklerden farklı kılan şu ölçütler üzerinde durarak çocuğun gelişimi ve eğitiminde oyun ortamını doğal bir süreç olarak görmektedir. Piaget’e göre “oyun kendi içinde bir bütündür, doğaçlamadır, eğlenceli bir etkinliktir, belli bir sıra ve mantık gerektirmez, çatışmalardan uzak, özgür bir ortamdır, içten güdümlüdür” (Cowie & Smith, 1989; Çelen, 1992; 24; Dönmez, 2000: 13; Özdoğan, 2000;101; Sevinç,2004; 26–28).


Oyun faaliyeti içerik açısından aşağıdaki özellikleri içerir:


- Oyun kendiliğinden ortaya çıkar, mutluluk ve rahatlık oyuna eşlik eder.

- Oyun duyu organlarında, sinir ve kaslarda, zihinsel düzeyde oluşur ve bu üç düzey birlikte işler.

- Oyunda deneyimler tekrarlanır, çevreyi taklit görülür, yeni şeyler denenir keşfedilir.

- Oyun zaman ve mekânı kendi sınırlar.

- Oyun çocuğun iç dünyasını dıştaki sosyal dünya ile birleştirmesine yardım eder.

- Oyun düzenli gelişim aşamaları gösterir (Özdoğan, 2000;101).


Genel tanımıyla oyun; belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimin temeli olan, gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir (Dönmez, 2000: 13).


OYUNUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Çocukların doğdukları andan itibaren başlayan oyun aktiviteleri onların bıkmadan ve usanmadan yaptıkları becerileri geliştirici ve pekiştirici bir araç niteliğine dönüşmektedir. Çocuğun oyun yoluyla geliştiği beceriler:


Temel becerileri pratik etmek,
Nesneler ve insanlar hakkında bilgi edinmek,
Bilişsel gelişime katkıda bulunmak,
Rol yapma yoluyla sosyal rolleri öğrenmek,
İmgelem gücünü ve sembolleştirme işlemlerini geliştirmek,
Duygusal gelişime katkıda bulunmak (Pehlivan, 2005; 8).

OYUN ÖRNEKLERİ

KUŞ KAFESTE


Grup çember olur. Grup üyeleri el ele tutuşur. Ortada bir ebe vardır. Ebe kuşu temsil eder. Çember şeklindeki grup ise kuş kafesini temsil eder. Kafesin içindeki kuş kaçmak ister. Grup üyeleri ellerini ve ayaklarını birleştirerek kuşun kafesten kaçmasına engel olmaya çalışır. Kafesten kaçabilen çocuk istediği bir arkadaşını kafese sokar ve bu kez ebe arkadaşı olur. Oyun bu şekilde devam eder istenilirse iki ya da üç kuş kafese konulabilir.


KÖŞE KAPMACA


Çalışmaya grubu 5’e ayırarak başlanır. Bir karenin dört köşesi gibi köşeler belirlenir, dört köşeye gruplar yerleşir bir grup ortada yer alır. Köşelerdeki gruplar yer değiştirirken ortadaki grup boşalan köşeyi kapmaya çalışır. Köşe kapmayan grup ortaya gelir ve ebe gurubu onlar olur.


PARAZİT ÇALIŞMASI


Çocuklar üç eşit gruba ayrılır. Gruplar paralel çizgiler oluşturacak bir biçimde araya belli bir uzaklık koyarak yerleşirler. Ortadaki grup parazit grubudur. Bir grup aralarında bir cümle oluştururlar. Belirledikleri cümleyi yüksek ses ve hareketlerle karşı gruba iletmeleri gerekir. Ortadaki parazit grubunun görevi iletişimi engellemektir. Ancak parazitin dışındaki gruplar geliştirdikleri yöntemlerle cümleyi söyleyebilirler.


HAREKETİ KİM BAŞLATTI?


Grup tam daire oluşturur. Bir ebe seçilir ve dışarıya gönderilir. Grup içinden bir kişi hareketleri başlatmak için seçilir müzik eşliğinde hareket başlar örneğin el şaklatma ile guruptan herkes aynı hareketi yapar. Dışarıya gönderilen ebe sınıfa çağırılır. Oyunun en önemli kuralı hareketi başlatan kişinin ebe tarafından görünmeden sürekleri hareketleri değiştirmesidir.. Müzik daha farklı hareket geliştirmelerini sağlayabilir.


HEYKEL OL YA DA DON


Öğretmen çocukların istedikleri gibi dans etmesini ister. Müzik eşliğinde yapılması daha iyi olur. Öğretmen müziği durdurduğu zaman herkesin kendi en son belirlediği şekilde donması gerekir. Müzik durunca donmayan kişi oyundan çıkar. Aynı çalışma sandalye kapmaca şeklinde uygulanır. Grup sayısı kadar sandalye ortaya konulur. Müzik başlar çocuklar müzik eşliğinde dans ederler müzik durduğu zaman herkes sandalyeye mutlaka oturmalıdır. Her seferinde bir sandalye eksilterek oyun devam eder. Tek sandalye kalana kadar oyun sürer. Eğer sandalye yoksa gazete sayfalarıyla da aynı şekilde oyun oynanır.


DOKUNULAN DONAR


Grup içinde bir ebe sayışma yoluyla seçilir. Ebenin görevi gruptaki diğer arkadaşlarına dokunmasıdır. Grup dokunulmamak için kaçmak zorundalar. Ebenin dokunduğu kişi bacaklarını iki tarafa açarak donar. Donmayan diğer arkadaşlardan birtanesi donan arkadaşının bacaklarının arasında geçerse. Donan hareketlenir ve tekrar oyuna devam eder. Burada önemli olan ebenin çok hızlı hareket edip grup üyelerinin tümünü dondurmaya çalıştırmasıdır. Çünkü donmayan diğer üyeler donan arkadaşlarını kurtarabilirler.


AYAKTA GÖRDÜĞÜNÜ TOPLA VUR


Çocuklar arasında bir ebe seçilir. Ebeye ufak bir lastik top verilir. Diğer oyuncular sınırları belirlenmiş bir alan içine dağılır. Öğretmen oyunu şöyle açıklar: ebe ayakta kimi görürse onu topla vuracak ve vurulan diğer arkadaşları da ebeye yardım edecek. Çömelmiş olanı ebeler vuramaz. Ebe elindeki lastik topu yere atar top sıçrarken ebe arkadaşlarını kovalar.Ayrıca top elindeyken yürüyemez ve koşamaz.


TÜNEL TOPU


8- 10 Çocuk birbiri arasına sıralanır, bacaklarını açar ve beklerler. En önde duran oyuncunu eline bir voleybol topu verilir. Oyuna başlama.

Öğretmenin işaretiyle elinde top tutan oyuncu, eğilerek topu, arkada bekleyen arkadaşına verir, o da elindeki topla koşarak öne gelir ve bacakları arasından tekrar topu en arkaya gönderir. En arkadaki hızla öne geçerek oyun devam eder. Top baş üzerinde ve bacak arasından verilerek oyun devam eder (Sel, 1985; Bayram, 2001)


okul oncesı yazarlar