Nasıl değiştik bilemiyorum.
binamızın bahçesinde bir park var.elimde ıslak bir mendille ışılın ellerini siliyorum.çünkü az önce salıncağın demirlerini tutmuştu.
ya da havuzun kenarındaki mermere dokundu.
aman! ağzına sürmesin!ya da az önce yerden bir şey aldı.ya da'lar uzaaar da uzar.aman kızım o kardeş hastaymış öpme uzak dur.koşma düşersin.dikkatli çık kaydırağın merdivenlerinden.havhavdan uzak dur ısırabilir.
kediyi elleme tüy döküyordur.iyi de ben çocukluğumu böyle geçirmedim ki.sabahtan akşama kadar türlü oyunlar oynardım.annem yemek saatinde beni eve zor getirirdi.kediyi de sevdim.köpeği de okşadım.çocukluğumun gül kokan çiçekli parklarında ellerimi daha önce kimin ellediğini bilmediğim soğuk salıncak demirlerine sıkı sıkı da yapıştırdım.çocukluğumun hakkını verdim ben.koştum,düştüm,dizlerim kanadı,sildim,tekrar koştum.
şimdi bakıyorum etrafımda öyle çok benim gibi anne var ki.gözümüz mü korkuyor nedir.kuduz hayvan haberleri,mikrop bakteri haberleri,kene haberleri,tetanoz bilgileri,bilmemnerde düşüp travma geçiren çocuk haberleri.bunlar bizi çok mu etkiliyor da neden çocuğumuzun salıncak sefasına ıslak mendil kokuları karıştırıyoruz.bizi kim böyle yaptı...