Geçen sene bugün annem ve benim için çok yorucu ama en mutlu olduğumuz gündü. İlk gözlerimi açtığım da annem çok bitkindi ama yine de gülümsüyordu bana. Kendimi onun kucağında çok huzurlu hissediyordum beni sonsuza kadar en çok sevecek kişi olduğunu hissettim. Sonra iki çift gözün bana çok dikkatli ve sevgi dolu baktığını farkettim. Ablam ve babammış onlar da, 3 kişilik bir ailenin 4.ferdi olarak onların arasına katılmışım o gün. Annemin dinlenmesi gerekiyormuş anneannem beni kucağına aldı ve "hadi küçük prens çok uzak yollardan geldin biraz dinlen" diyerek yatağıma bıraktı, ben hiç hatırlamıyorum daha önce neredeydim nerden geldim acaba. Gerçi ben annemin kucağında çok mutluydum güzel bir koku vardı annemde. Bu kokuyu sadece ben alabilirmişim ve annemi o şekilde tanırmışım teyzem babama söylerken duydum. Beşiğimde gözlerimi zorla açmaya çalışırken bana her bakan "ay bu nasıl bir bebek" diyordu, saçlarım çok uzun ve dikmiş o zamanın modasıymış sanırım küçük teyzem "çok cool bir bebek bu" dedi, o ne demekse. İşte size o günden bir resmim
Bugün ben tam 1 yaşında olmuşum, annem sabah uyandığımda beni öperken söyledi. Artık ablamla oynayabiliyorum, en çok ben emeklerken annemin ve ablamın beni kovalamasını seviyorum çünkü bu oyunu oynarken ben çok gülüyorum. Geceleri pek uyumayı sevmiyorum, çekmeceleri açıp içindekileri dışarı çıkarıyorum, ablamın kaplumbağalarının suyuyla ellerimi cıp cıp yapıp onları yakalamaya çalışıyorum sanırım o yüzden annem yaramaz bir bebek olduğumu söylüyor. Anneme hep söylemek istiyorum ben "yaramaz değil meraklı bir bebeğim" diye, şu konuşma işinide bir halletsem anlatacağım ona. Birde ablamın arkadaşı Songül teyzenin kızı Ece abla ile doğumgünlerimiz aynı günmüş, onunda doğumgününü kutluyorum ablam onu çok özlemiş öyle söylememi istedi.
buda en son halim nasıl büyümüşüm dimi Mutlu yıllar bana