Basında Ekolojik Tekstil - 3
Ve son olarak internette, Net Haber'de yayınlanan haber.

Tekstilciler PAMUKTAN vazgeçiyor... Çünkü pamuk, giysilerin NİKOTİNİ sayılıyor
İnek sütünden tişört ve soyalı kazak devri başlamıştır; HAYIRLI olsun:
Ekolojik tarım, organik beslenme, doğal hayat trendleri, moda dünyasını da etkisi altına aldı! Hollywood ünlülerinin de desteklediği 'çevreci yeşil akım'a uygun üretilen giysiler arasında; inek sütünden tişört, ısırgan otundan pantolon ya da soya fasulyesinden kazaklar yer alıyor.Organik yaşam, hayatımıza hızla girdi. Öyle ki; organik besinler tüketiyor, bitkilerden üretilmiş çarşaflarda yatıyoruz. Hayatımızın merkezinde bulunan pamuğun masum olmadığının anlaşılmasıyla da; moda dünyasında bambu, kayın ve soya kullanılarak hazırlanan tasarımlar öne çıkmaya başladı. Artık ünlü tasarımcılar çevreye duyarlı ürünler tasarlıyor, dünya devi markalar tamamen organik giysiler üretiyorlar. Tüm dünyada hızla büyüyen bu 'çevreci yeşil akım'ı Hollywood ünlüleri de destekliyor.
Tişörtüm bambu kamışından!
Bundan birkaç yıl öncesine kadar çoğumuzun adını bile duymadığı ekolojik kumaşlardan üretilen ürünler, şimdi gardıroplarımızda baş köşeyi aldı. Bambu kamışı, kayın ağacı ve soyadan elde edilen ipliklerle hazırlanan kıyafetler, Paris, New York gibi moda haftalarında da büyük ilgi görüyor. American Apparel tişört firmasından Dov Charney, pamuğu 'giysilerin nikotini' olarak tanımlıyor. Çünkü organik olmayan pamuğun ekiminde kullanılan böcek ilaçları, toprağı ve suyu kirletmekle kalmıyor; her yıl binlerce pamuk işçisinin ölümüne de sebep oluyor. Bu yüzden de dünyada birçok marka koleksiyonlarında yeni kumaşlara yer veriyor. Dünya modasına yön veren büyük markalar ve çevre bilincini bir yaşam felsefesine dönüştürmüş olan moda tasarımcıları, 'yeşil akım' adı verilen bu ekolojik trendin öncülüğünü yapıyorlar.

Etiketler: Türkiyede ekolojik tekstil


Basında Ekolojik Tekstil - 2
2006 yılında Radikal gazetesinde çıkan bir haber.



Modada son trend, ekolojik giysi

Türkiye'de ekolojik tekstile yönelen isimlerden iç giyim markası Morera, beş tür ekolojik iplik kullanıyor.Artık pamuk bile masum değil. Giyimde yeni trend ekolojik hammaddeyle üretilmiş bitkilerden yapılan iplikle dokunmuş kumaşlara sarınmak. Bambu, kayın, soya başı çekiyor

LONDRA/İSTANBUL - Ekolojik ürünlerdeki çeşitlilik her sektörü etkiliyor. Dünyayla birlikte Türkiye'de de gün geçtikçe yayılan yeni ekolojik alan tekstil. Çoğu zaman en zararsız dokuma malzemesi gibi görünen, yumuşak ve hava alan pamuklu giysiler, sentetik giysilerle kıyaslandığında hep bir adım öndedir. Ama pamuk bile sandığımız kadar masum ve doğal değil. Hatta American Apparel tişört firmasından Dov Charney, pamuğu 'giysilerin nikotini' olarak tanımlıyor. Organik olmayan pamuğun ekiminde kullanılan böcek ilaçları toprağı ve suyu kirletmekle kalmıyor, her yıl yaklaşık 20 bin pamuk işçisinin ölümüne sebep oluyor. Tüm bu nedenler üst üste binince, önde gelen pek çok tekstil firması organik pamuğa yönelme kararı aldı. 2002-2004 yıllarında organik pamuk satışları üçe katlandı. Levi's, Gap, Nike gibi büyük firmalar organik pamuk alımına yöneldi ve bu yönde yatırıma devam ediyorlar.
Üstelik kaynağı Türkiye!
Ekolojik tekstilin tek hammaddesi organik pamuk değil. Sektör son aylarda artan oranlarda doğal ipliklere yöneliyor. Bunların arasında bambu kamışı, kayın ağacı ve hatta soyadan elde edilen iplikler var. Zara, Marks&Spencer, Nike, Gap gibi ünlü markalardan alışveriş yaparken artık doğaya ve insan sağlığına uyumlu ürünler seçme imkânı mevcut. Üstelik Nike, Gap ve Zara'nın organik tekstil ürünlerinin kaynağı Türkiye. Bursa'da faaliyet gösteren Yeşim Tekstil son yıllarda organik pamuktan yapılmış ipliklerden kumaş üretiyor. Son bir yıldır aileye bambu da dahil olmuş. Soyadan yapılmış iplikle kumaş üretme konusundaki çalışmalar ise devam ediyor. Firmanın İşletme Müdürü Mustafa Demiralay, Türkiye'nin şu an dünyanın en büyük üreticisi durumunda olduğunu söylüyor. Bambu ve soya elyafı, Asya'da yetişerek Türkiye'de iplik haline getiriliyor. Bambu ağacından çekilen liflerden oluşan iplik, pamuktan daha parlak, dökümlü, su emiciliği yüksek ve doğal antibakteriyel özelliğe sahip kumaşa dönüşüyor. Soya liflerinden elde edilen kumaş ise kaşmire ve yünlüye benzeyen, yumuşak, UV ışınlarına dayanıklı, doğal antibakteriyel özelliklerini taşıyor. İç giyim firması Morera da Türkiye'de ekolojik tekstile yönelen isimlerden. Üç ay önce piyasaya sürdüğü 'Purelife' koleksiyonundaki tüm ürünler tamamen organik hammaddelerle üretiliyor. Yaratıcı Direktör Cengiz Değerli, üretimlerinde beş ayrı ekolojik iplik türü kullandıklarını anlatıyor. Bambu kamışlarından elde edilen ürünler antialerjik, antibakteriyel özellikleri ve hafiflikleriyle tercih edilirken, kayın ağacından elde edilen viskon ve modal adlı ürünler sağlıklı oluşları, vücuda uyum sağlamaları nedeniyle koleksiyona katılmış durumda. (The Independent, Yaşam Servisi)

Etiketler: Türkiyede ekolojik tekstil


Basında Ekolojik Tekstil - 1
Aşağıya , basında çıkan en yakın tarihli eko-teks haberlerini koydum.Haberin orjinali burada.

İnek sütünden tişört yaptık
GÜLİZAR BAKİ
Gıdadan sonra tekstilde de ekolojik akım başladı. Organik trend bu gidişle tıpkı organik gıda gibi tüm dünyayı etkisi altına alacak gibi gözüküyor. Büyük markaların organik ürünlerinde bambudan, ısırgan otundan, soya fasulyesinden hatta inek sütünden yapılan kazaklar, kotlar, tişörtler dikkat çekiyor. Üstelik organik iplik ve kumaş üretiminde Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Ne verirlerse yerim ya da ne yakışırsa giyerim mantığı artık geride kaldı. Sağlıklı yaşamanın yolu, doğal yani organik yeme, içme ve giyinmeden geçiyor. Artık vitrinleri süsleyen giysilerin rengi ve modeli kadar hammaddesi de tercihte rol oynuyor.

İnek sütünden tişört, ısırgan otundan pantolon, soya fasülyesinden kazak
Ne verirlerse yerim ya da ne yakışırsa giyerim mantığı artık geride kaldı. Sağlıklı yaşamanın yolu, doğal yani organik yeme, içme ve giyinmeden geçiyor. Avrupa’da ve Amerika’da birçok vitrini süsleyen yumuşacık, rengârenk kazaklar, kot pantolonlar, tişörtler bambudan, ısırgan otundan ve soya fasulyesinden üretiliyor. Birkaç yıl önce gıdada başlayan “ekolojik” trend, tekstile de yansıdı. Doğal ortamlarda yetişmiş, hiçbir kimyevi maddeye maruz kalmamış sağlıklı hammaddeden iplik ve kumaş üretilmeye başlandı.
Avrupa’da ve özellikle de Amerika’da organik tekstile büyük önem veriliyor. Büyük markalar organik kumaşlar kullanmayı tercih ediyor. Üstelik Türkiye organik kumaş ve iplik üretiminde dünyanın en büyük üreticisi. Türkiye’de büyük tekstil firmalarının hemen hemen hepsi organik üretim yapıyor ve dünyaca ünlü markalara satıyor. Benetton, Mavi, Levi’s, Zara, Marks&Spencer, Nike organik kumaşlarını Türkiye’den alıyor.
Türkiye’de ilk defa sertifikalı organik pamuk iplik üretimine başlayan Topkapı İplik’in Dış Satış Müdürü Kaan Erman, organik kıyafet üretiminin ilk olarak çocuk giyiminde başladığını söylüyor. Daha sonra kadın giyiminde yaygınlaşan organik üretim şimdi de erkek giyiminde tercih edilmeye başlanmış. Gelir seviyesi arttıkça daha sağlıklı ve doğal beslenmek istiyor. İşte bu sebeple artık Avrupa’da ve Amerika’da ki mağazaların birçoğunda organik kıyafet reyonları var. Ancak organik ürünler normalden yüzde 30 ile yüzde 50 oranında daha pahalı.
Türkiye organik tekstilde dünya devi ama Türkiye’de organik kıyafet satışı çok az. Ama bazı markalar üretime başladılar. Motif tiriko bu sezon ürünleri arasında organik triko var. Fakat doğallığa geri dönülmesi, organik tekstille insanların bilinçlenmesi sevindirici bir gelişme olarak yorumlanıyor. Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Victor Ananias bugün kullandığımız birçok ürünün sentetik olduğunu ve bunlardan kaçınmanın neredeyse imkansız olduğunu vurguluyor. Ancak Ananias yine de umutlu.
Yeşim Tekstil’in üretim ve Ar-Ge müdürü Mustafa Demiralay, giyimi rahat ve anti bakteriyel olduğu için organik ürünlere ilginin her geçen gün arttığını söylüyor. Fakat normal ürünlere göre daha pahalı olduğu için tüketiciler organik kıyafetleri almakta biraz çekingen davranıyor. Bu çekingenliğe rağmen Demiralay firmalarının organik madde kullanımında 2002 yılında yüzde 3 iken 2004’te yüzde 100’e ulaştığını söylüyor.
Pazar, 2010 yılında 2 milyar dolara ulaşacak
Organik pamuk pazarı her geçen gün biraz daha büyüyor. Bu sektörün pazardaki payı 1 milyar dolara yaklaştı. Pazarın 2010 yılında 2 milyar $’a ulaşacağı hesaplanıyor. Dünyadaki yetiştirilen pamuğun yaklaşık % 2’ye yakını organik. Nike, Timberland, Marks&Spencer, Ikea, Wall-Mart gibi büyük pamuk alım grupları bu oranı 2013’e kadar %10’a çıkarmayı hedefliyor. 2004 rakamlarına göre Türkiye, dünyadaki organik pamuğun yarısına yakınını üretmekte. Buna göre önümüzdeki on yılda on kat artacak olan bu pazarda Türkiye en büyük payı alma potansiyeline sahip.
********************
Serdar Alsan (Ortadoğu Tekstil):Organik ürünler maliyetli ancak sağlıklı
Organik giyim daha çok çocuk kıyafetlerinde kullanılıyordu ama artık erkek ve bayan giyiminde de yaygın. Biz organik pamuğu alıyoruz ve ondan iplik-kumaş üretiyoruz. Organik olması; pamuğun yetiştirilmesi aşamasında kimyasallar kullanılmaması anlamına geliyor. Daha sonra boyanmasında ve yıkanmasında mecburen kimyasallar kullanılıyor. Pamuğun yetiştirilmesinden işlenmesine ve boyanmasına kadar her aşamasının organik olması maliyeti yüksek bir üretim süreci. Ve bu şekilde dünyada çok az üretim yapılıyor. Nike ve Adidas’ın bazı spor kıyafetlerinde kullanılıyor. Ama günlük giyimde sadece pamuğun yetiştirilme aşaması organik oluyor.
********************
Kaan Erman (Topkapı İplik): Üretiyoruz; ama organik giyinmiyoruz
Avrupa’da organik giyim yükselen bir trend. Büyük firmalar artık organik üretime yöneldi. Günlük üretimimizin yüzde 25’i organik. Avrupa’nın ilk 5 markasına organik satış yapıyoruz. Dünyanın en büyük organik pamuk üreticisiyiz ama Türkiye’de organik giyim yaygın değil. Hiçbir mağazada organik kıyafet reyonu yok mesela. Avrupa’da mağazaların büyük çoğunluğunda organik kıyafet reyonu var. Talep olmayınca arz da olmuyor. Türkiye’nin bir numara olduğu üretimde halkı bilinçsiz.


Türkiyede Ekolojik Tekstil
Ekolojik tekstil konusunu bitirmeden önce, Türkiyede ekolojik tekstilin gelişimini ve basında çıkan eko-teks haberlerine değinmek istemiştim. Ancak en yakın tarihli haber olarak 2006 yılında çıkan haberler olduğunu gördüm. Yinede son zamanlarda Türkiye’de ekolojik ürünlere yönelik ilgide patlama yaşandığını okumak oldukça sevindirici.Üstelik sadece organik gıdalarda değil , tekstil ürünlerine de ilginin artmış olması çok sevindirici.
Türkiye’de ekolojik tekstil 1989 yılında, yurt dışından gelen talepler doğrultusunda ekolojik pamuk, iplik ve kumaş üretimiyle başlamıştır. Hollanda üzerinden Batı Avrupa ülkelerine pazarlanan bu ürünlere, giysiden ev tekstiline kadar her türlü tekstil ürününün de eklenmesiyle dış pazar potansiyeli giderek gelişmiş ve 2000 yılında Türkiye’de yılda 1500 tonun üzerinde ekolojik pamuk üretilir hale gelinmiştir. Üretilen pamuğun bir kısmı ham, bir kısmı iplik ve kumaş, bir kısmı da tekstil ürünü olarak yurt dışına ihraç edilirken, çok küçük ölçekte bile olsa, renkli pamuk üretimi de yapılmıştır.
Şu anda Türkiye’de ekolojik olarak elde edilmiş olan çeşitli liflerden (pamuk, yün, keten vb.) havludan iç çamaşıra, döşemelik kumaştan pazar çantasına kadar her çeşit ekolojik tekstil ürünü üretilebilmektedir.Ve unutulmamalıdır ki, talep edildiği sürece, birileri de bunları arz edecektir. Şimdilerde fiyat anlamında oldukça pahalı olan bu ürünlerin üretimi arttıkça fiyatlarının da makul rakamlara çekilmesi kaçınılmaz olacaktır.




Etiketler: Türkiyede ekolojik tekstil


14 Kasım 2007 Çarşamba
Tekstil Ürünlerinin İnsan Sağlığına Etkileri

19.yy. ortalarında sentetik boyarmaddelerin geliştirilmesi sonucunda doğal boyarmaddeler anlamlarını yitirmişlerdir. Sentetik boyarmaddeler hazır petro kimyasal hammaddelere dayanarak uygun maliyetlerde boyarmadde üretimi sağlamıştır. Yüksek kalite de boyamalar, doğal boyarmaddelerle yapılan pahalı ve ayrıntılı boyama yöntemlerinin sadeleştirilmesini sağlamıştır.
Şu an kullanımda olan boyarmaddelerin %70’i azo boyarmaddeler sınıfına aittir. Azo boyarmaddeler daha kolay ve farklı kullanımlar için farklı kalitede üretilmektedir.
Bunlardan bazıları kanserojen özelliğe sahiptir. Yaklaşık olarak piyasada bulunan 3200 adet azo boyar maddesinden 130 tanesinin, belirli koşullar altında kanserojen bileşikleri oluşturduğu saptanmıştır.
Çok parlak boyamalar veren krom boyarmaddeleri de sağlık açısından zararlıdır, kanserojendir. Tekstil endüstrisinde sık sık kullanılan reaktif boyarmaddeler de tehlikelidir. Bazı reaktif boyarmaddeler proteinlerle de reaksiyona girebilmekte ve alerjiye neden olmaktadır.
“Boyalı tekstil malzemelerinde iyi veya çok iyi yaş haslıklar istenmektedir. Haslıklar; su, ter, tükürük, sürtme haslıkları gibi tekstil mamülünün belli şartlar altında ne kadar boyarmadde vereceğinin görmek için yapılan testlerdir. Yaş haslıklar ne kadar yüksekse bu boyarmadde molekülünün, tekstil mamülünün lifine o kadar iyi bağlandığını gösterir. Tekstil malzemesine sıkı bağlarla bağlanmış bir madde, insan organizmasına deri yoluyla geçmemektedir. Bu nedenle de boyalı tekstil malzemelerinde iyi veya çok iyi yaş haslıklar istenmektedir. Bunun da yanı sıra yüksek haslık aynı zamanda mamülün renk bakımından uzun süre rengini muhafaza edeceğini ve kullanım süresinin uzun olacağını ifade eder”. *
Öko tex (Eko-tex olarak da geçebilir) 100 standardına göre yıkama ve ter haslıkları giyim, dekorasyon mamülleri, perde ve deriye temas halinde olan tekstiller için talep edilmektedir. Çocuk giyimi ve yatak malzemeleri için ise ter ve tükürük haslıkları daha büyük önem taşımaktadır. Burada istenen yüksek yaş haslıklara sahip boyarmadde kullanılması ve bu sayede de insan organizmasına deri yolu ile bulaşmamasıdır.
“Çevre açısından kullanılan boyarmaddenin rengi de önemlidir. Bir mamülü koyu renklere boyamak demek daha fazla boyarmade kullanmak, daha fazla kimyasal madde ve su kullanmak demektir ki; bunların hepsi çevreye fazladan bir yük getirmektedir. Özellikle siyah renkten vazgeçilirse çevreye iyilik edilmiş olunacaktır” *
Bunların dışında tekstil üretiminde insan sağlığını etkileyen diğer faktörler şunlardır.
- Kumaşların buruşmazlık ve su geçirmezliğinde kullanılan Formal Reçineler
- Yünlü mamüllerin keçeleşmezlik işlemlerinde kullanılan Epoksitler
- Ter ve tükürük yoluyla vücuda alınan Nikel, kobalt, bakır ve krom iyonları
- Selüloz liflerinin çürümezlik, küflenmezlik ve antimikrobik işlemlerinde kullanılan Civa
- Kurşun
- Kobalt
- Arsenik
- Tekstil mamüllerinin Ph değeri
- Pestisid artıkları (böcekler, mantarlar, kemiriciler, yaban otlar gibi zararlarına karşı kullanılan kimyevi maddelerin tümüne verilen isimdir.)


Özetlemek gerekirse, eko-teks etiketlerinden her hangi birine sahip olmayan bir tekstil ürünü almak istediğimizde, bu ürünün ıslandığında boyasının çıkmıyor olmasına dikkat etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok görünüyor.





* Tekstil Yük. Müh. Türkan BAYRAKTAR


Etiketler: AB, azo boyarmadde, tekstil ürünlerinin insan sağlığına etkileri, Öko Tex


Bir Tekstil Ürününün Eko-Teks Olabilme Koşulları
Bu konuya başlarken ,öyle bir çırpıda anlatılamayacak olduğunu bildiğim için kısa bir tarihçeden sonra eko-teks olduğu iddia edilen ürünlerde olması gereken etiketlerden bahsetmiştim.Şimdi bu etiketleri kullanma hakkını elde edebilmek için olması gereken kıstasları kısaca ele almak istiyorum.

“Bir tekstil ürününün Eko Tekstil olarak
adlandırılabilmesi için yerine getirilmesi gereken şartlar
üç grupta toplanır:
Üretim Ekolojisi; tekstil üretiminde kullanılan
proseslerin hammaddelerin ve kimyasalların çevre dostu
bir anlayışla seçilmesi ve teknolojik olarak mümkün
olan gerekli her safhada arıtma metotlarının
kullanılmasını gerektirmektedir.
İnsan ekolojisi; insanın ikinci bir derisi olarak kabul
edeceğimiz giysilerin ve deriyle temas halinde olan
ürünlerin solunum, sindirim, ter yoluyla hiçbir şekilde
zarar vermemesidir. İnsan ekolojisinde amaç tekstil
ürününün kullanım yerini (çocuk giysisi, yetişkin
giysisi, iç çamaşırı, dış giysi, yastık kılıfı,perde vb)
dikkate alarak ürünün içerdiği insan sağlığını tehdit
edebilecek maddelerin sınır değerlerinin saptanması ve
daha sonra yapılan analizler ile üründe bu maddelerin
bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa miktarının
tespitidir.
Atık ekolojisi; üretim sonucu ortaya çıkan atık
suların, atık tekstillerin geri kazanılmasını ya da
teknolojik olanaklar çerçevesinde çevreye zararsız
ürünlere dönüştürülmesini kapsar. Amaç eskiyip çöpe
atılan tekstil ürünlerinin yakılarak, çürümeye
bırakılarak, depolanarak veya başka yöntemlerle yok
edilirken çevreye ve insanlara zarar vermemesidir. Bu
alanda en ideal çözüm “recycling”, yani eskiyen tekstil
ürünlerindeki liflerin yeniden kullanılmasıdır." *

Yukarıda ki tanımlamadan anlaşılacağı gibi , ekolojik tekstil öncelikle ıslah edilmiş,kimyasallardan arınmış üretime elverişli topraklarda, yine ekolojik tarıma dayalı yöntemlerle elde edilmiş hammaddelerin ,insan sağlığını tehdit etmeyecek sınırlarda işlenip ambalajlanması ve çevreye zarar vermeden geri dönüşümü mümkün ürünler olarak son kullanıcıya ulaşmasını kapsar.Pek çok tekstil ürününde kullanılan pamuğun ekolojik olarak üretilmesi gerekmektedir. Ekolojik üretilmiş pamuk, doğal olarak sentetik gübre, zirai mücadele ilaçları kullanılmadan elde edilmiş pamuktur ve “organik pamuk” denmektedir. Hatta boyama işlemleri uygulanmadan, renkli pamukların yetiştirilmesi ve kullanılması çalışmaları da yapılmıştır; ancak üretimin zorluğu ve renklerin sınırlı olması yaygın olarak üretimi ve kullanımı sınırlamıştır.
Burada hemen belirtilmesi gereken bir konu da, hammaddenin organik olarak üretilmesinden sonra, renklendirme işlemininde ekolojik olması gerektiğidir.Yani doğal boyarmaddelerin kullanılması gereğidir.

“Doğal boyarmadde uygulamalarının ve araştırmalarının başlangıcı Çin ve Orta Asya’ya dayanmaktadır. Doğal boyarmaddeler, doğada mevcut, bitkilerin, kök-gövde, yaprak, meyve ve meyve kabuklarının yapısında veya hayvanların genelde kabuklu deniz böcekleri, salyangoz ve koşnil yapısında mevcut boyarmaddeler olarak tanımlanabilir. Doğal boyarmaddeler hayvansal ve bitkisel kökenli olmak üzere kendi içerisinde iki ana grupta incelenir. Bitkisel kökenli doğal boyarmaddeler doğada sayıları pek çok olan bitkilerin meyve, kök, yaprak, kabuk, çekirdek gibi kısımlarından elde edilmektedir. Hayvansal kökenli boyarmaddeler ise doğada bulunan koşnil, kermes, murex gibi böceklerden elde edilmektedir.”*

Son yıllarda doğal boyarmaddelere yönelinmiş bile olsa sentetik boyarmaddelerin,gerek düşük maliyetli olması, gerek işleme kolaylığı ve zengin renk çeşitliliği nedeniyle 19.yüzyıl ortalarından beri yaygın olarak kullanımına geçilmiştir.

* Tekstil Yük. Müh. Türkan BAYRAKTAR - İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ İTKİB AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Etiketler: atık ekolojisi, boyar madde, hammadde, insan ekolojisi, üretim ekolojisi


11 Kasım 2007 Pazar
Ekolojik Tekstil



Birkaç gün önce bu yazıyı yazıp yazmamakta kararsızdım. Öyle ya, eko-teks ürünler henüz ülkemizde yok denecek kadar azken böyle bir yazı ne kadar anlamlı olabilirdi ki? Ama tesadüfen açtığım bir TV.kanalında İst.Üni.Onkoloji profösörü Erkan Topuz aldığınız giysileri yıkamadan, özellikle yeni alınan iç çamaşırlarını kaynatmadan kullanmayın deyince ve bunun defalarca altını çizince,yazmaya karar verdim.Çok sıkıcı olmaması için kısaca ekolojik tekstil tarihçesine deyinip, bugün gelinen noktayı anlatmaya çalışayım.
Ekolojik tekstil (Eko-Teks) 1990 ‘ların başında çevre ve insan sağlığına uygun tekstil üretimini temel alan bir anlayışla ortaya atılmıştır.Tekstil ürünlerinin üretim sürecinde yani hammadde üretiminden nihai madde haline gelene kadarki süreçte kullanılan kimyasallar,boyalar,atıklar, çevre ve insan sağlığını tehdit etmesi , ekolojik tekstil çalışmalarının ana hatlarını oluşturmuştur.
"Ekolojik tekstil veya eko tekstil demek elyaf halinden bitmiş halde ürün oluncaya kadarki tüm işlem basamaklarında çevre gözetilerek üretilmiş, kullanım aşamasında kullanıcıya zarar vermeyen ve kullanıldıktan sonra atılacak olan ürünün tekrar geriye kazanılır olması (recycling) veya çevreye zararsız ürünlere dönüşebilen ürün demektir. (Tekstil Yük. Müh. Türkan BAYRAKTAR) "
Avrupa’da ve özellikle de Amerika’da organik tekstile verilen önem ve tüketicilerde ekolojik tekstil bilincinin artması ile birlikte; bir çok tekstil üreticisi, konfeksiyon imalatçısı ve satıcıları, ürünlerini pazarlarken çevre dostu, zehirsiz, tabii gibi terimleri eşyalarında kullanmaya başlamışlardır. Ancak bu terimler belirli bir standarda sahip olmadıkları için etiket sistemi getirilmiştir
.
EKOLOJİK TEKSTİL ETİKETLERi


Avrupa Birliğinde ülkelerinde kullanılan etiketler (Eko-Label)


MILLIEUEKEUR ve SKAL (Hollanda da kullanılan etiket)
SWAN ve THE FALCON (İsveç, Norveç, Finlandiya ve İzlanda’da )
ÖKO-TEX ve SG Etiketi (Almanyada )
NF-Environnement (Fransada)

-Türk firmalar tarafından ekolojik tekstil konusunda en çok bilinen etiket Öko Teks enstitüleri tarafından verilen Öko Tex Standart 100 etiketidir.
-Türkiye’de Ekö-Tex 100 Etiketleri, Hohenstein Enstitülerinin Türkiye Şubesi olan Hohenstein Ekoteks Tekstil Analiz Hizmetleri Ltd. Şirketi tarafından verilmektedir.


Etiketler: AB, boyar madde, Eko-Teks, Erkan Topuz, etiket, hammadde, konfeksiyon, Öko-Tex


10 Kasım

http://organikgida.blogspot.com/2007_11_01_archive.html