Efe tarafından...
Şimdi gülüyorum ama 1 saat önce sinir krizlerindeydim...
Efe'yi okula hazırlıyordum... Normalde harçlık vermem aslında ama niyeyse bugün 1 TL vermek istedim (şeytan dürttü dedikleri bu olsa gerek)... Gittim yatak odama tam para alacağım amanın tam takır kuru bakır 5 kuruş yok!!!...
Nasıl yani??? dedim, vardı biliyorum, adım gibi eminim... Ama yok yok!!!... Başka yere mi koydum acaba dedim kendi kendime ama bir yandan da koyduğum yerden de eminim...
-Efeeee!!! dedim hemen... "Efendim" diye bir koşuşu var yanıma bariz suçlu benim diyor... Çünkü normalde "efendiiiimmm" der ama uzaktan der yanıma gelmez... Kendini ele verme huyuna bayılıyorum bu çocuğun...
Paralarım nerede??? dedim... Önce kem-küm gak-guk etti... Nerde? diye sert sorunca "kumabarama attım" dedi usul usul... Amanın kumbaraya, hani şu yeni aldığım iş bankasının kumbara hesabı kumbarasına, yani anahtarı bizde olmayan kumbara!!!...
5 kuruşumuz yok, babamız yok... Bir ihtimal yarın gelecek ama işi uzaya da bilir... Başımdan aşağı dökülen kaynar suları tahmin edersiniz...
Epey bir haşladım kendilerini... "Ama sen de hem paranı kumabaraya at diyosun hem de kızıyosun" dedi... "Dikkatini çekerim Efe kendi paranı at diyorum ben sana benim paralarımı üstelik benden izinsiz değil" dedim...
"Of ya bu büyükleri anlayamıyorum ki, hem biz bir aileyiz bu evdeki herşey hepimizin diyorsunuz, hem sen bizim herşeyimizsin diyorsunuz hem de herşeye kızıyorsunuz" diye vıdı vıdı söylene söylene ve dahi ağlaya ağlaya odasına gitti...
Bir süre odamda kaldım sakinleşmek için, sonra baktım ki ilk kez beni bağırtmadan kendisi giyinmiş, hazırlanmış... Montunu giydirirken sarıldı ağladı özür diledi... Ağlayarak söylediği cümleleri aynen aktarıyorum;
"Annecim özür dilerim, kafam çok karışık, kafamdaki dosyaları yerlerine koyamıyorum, yanlışı-doğruyu ayırdedemiyorum bazen, affedersin"
Ben de sarıldım, öptüm, sakinleştirdim... Tam giderken "peki şimdi bizim ekmek paramız bile yok mu, off ya babam bi daha uzaklara gitmesin noluurrr" diye tekrar başladı ağlamaya... "Tamam annecim üzülme ben halledeceğim merak etme" dedim, öpüp, koklayıp okula gönderdim... En son aşağıda "anne aklıma bir fikir geldi, ben okuldayken meyve suyu yapıp satar mısıııınn, o zaman ekmek alacak para kazanabilirsin..." dedi, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim...
O gittikten sonra başladım uğraşmaya; önce kumbarasından kağıt para çıkarmaya çalıştım cımbızla, para yırtıldı, kalan kısmını çıkarıp yapıştırayım dedim, bir kez daha yırtıldı, sonra da gözden kayboldu...
Bozuk para çıkarma şansı hiç yok, korunaklı o kısım...
Eeee yeter be! dedim aldım elime tel, toka, cımbız-mımbız, uğraştım didindim ve en nihayetinde kumabarayı açmayı başardım...
Ekonomik durumu hallettik en nihayetinde ama daha önemli bir sorunumuz var şimdi...
Bu olayı kumbarayı açtığımı söylemeden Efe'ye nasıl açıklamalı ve Efe'nin bu durumdan ders almasını nasıl sağlamalıyım???...
Amcasından ya da herhangi birinden borç almış olacağıma inanmaz...
Bankadan para çekmiş olacağımı düşünmesini istemem, zaten her birşey almak istediğinde zırt-pırt bankadan para çekelim de şunu alalım, bunu alalım deyip duruyor, kabul etmiyorum...
Hafta sonu turnuva sırasında isteklerinden kurtulmak için "kredi kartımızda para yok" demiştim, karttan çekmiş de olamam bu durumda...
Şu an aklıma gelen tek şey, cebimde kalmış, unutmuşum filan demek ama aslında Efe'nin de ders alabileceği bir fikre ihtiyacım var...
Bu fikir de annecocuk'tan çıkmazsa hiçbiryerden çıkmaz diyorum ve topu size atıyorum...
Hadi bakalım pamuk fikirler foruma!!!