Toplam 7 sonuçtan 1 ile 7 arasındakiler gösteriliyor.
  1. Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    Sema Maraşlı / Serbest Gazete
    Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Üzerinizde bir ağırlık var mı? Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?
    Geçmişe takılanlardan mısınız? Gelecek kaygısı çekenlerden misiniz? Yoksa günün kıymetini bilenlerden misiniz?
    Karımın yaptıklarını hatırladıkça beynimde düdük ötüyor, düğünümde kayınvalidem bana güzel bir takı takmadı, eşyaları alırken kalitelisini almadı, kocam bana üç yıl önce şöyle yaptı, iki yıl önce şöyle dedi, geçen hafta bana kızdı haksızlık etti, amcamla görüşmek istemiyorum mirasta bize haksızlık ettiler, o arkadaşımı hatırladıkça sinirim tepeme çıkıyor….vs vs
    Bunlar bitmez. Eğer bunların çetelesini tutarsak koca bir kitap olur. Fakat bu kitabı okumanın kimseye bir faydası olmaz, zararı olur. En iyisi bunları toplayıp bir çöp poşetine doldurup atmak.
    Çünkü bunların hepsi çöp. Zihnimizde ne kadar çerimiz çöpümüz varsa onlardan kurtulmamız lazım. Biriktirdiğimiz kırgınlıklar, kızgınlıklar, yaşam enerjimizi tüketiyor, bizi ağırlaştırıyor.
    Aslında bunları hiç biriktirmemek lazım. İçimizde otomatik bir temizleme sistemi kurup, daha gelir gelmez birikmesine izin vermeden temizlemek lazım. Yoksa bu çöpler kokuşur, bizi sürekli rahatsız eder.
    Yapılan kanser araştırmalarında affedemeyen insanların kansere daha çok yakalandığı ortaya çıkmış. Nasıl vücudumuzun hastalıklara karşı bizi koruyan bağışıklık sistemi varsa ruhumuzun da bir bağışıklık sistemi var.
    Üzüntüler, kızgınlıklar ruhumuzun bağışıklık sistemini çökertmekte. Beden ve ruh ayrılamadığı için ruhun bağışıklık sistemi çöktüğünde bedenin bağışıklık sistemi de çöküyor ve hastalıklara çok çabuk yakalanıyoruz.
    Yine yapılan bir araştırma da hasta iki grup almışlar. Bir gruba affetmenin önemi üzerine her gün eğitim verilmiş, onlara affedebilmeyi öğretmişler. Diğer gruba bu konuda herhangi bir eğitim verilmemiş. Bütün şartlar eşit olduğu halde affedebilme eğitimi alanlarda hızlı bir iyileşme görülmüş.
    Bugün mübarek üç aylara girdik. Hepimize mübarek olsun. Recep ayının ilk günündeyiz. Rabbim bu mübarek günlerin ve gecelerin kıymetini bilmeyi nasip eylesin.
    Birbirine dargın olanların, akrabalarıyla görüşmeyenlerin, bu mübarek günlerde ve gecelerde dualarının kabul olmayacağını bildirmiş Allahın Rasulu.
    Yarattığı kulu en iyi bilen Rabbim üç günden fazla küskün, kırgın durmayı yasaklamış. Bu üç günlük süre bence çok önemli. Hiç küsmeyin de denilebilirdi.
    Fakat bu insan psikolojisine ters olurdu. Ağlamak, kızmak, üzerinde düşünmek ve karşıdakini affetmek için bir zamana ihtiyacımız var. Bu bir saatte olabilir, bir gün de, iki gün de bazen de üç gün. Ama dördüncü güne taşımamamız gerekiyor. Kırgınlıklarımızı üç günden sonraya taşımaya hakkımız yok.
    Üç günden fazla küsmek doğru değil, günaha girmeyeyim diye usulen konuşuyorsak ama onu gördüğümüzde sinirleniyorsak, sadece kendimizi kandırıyoruz, demektir. Böyle hilelerle boş yere kendimizi kandırmayalım. Bizden istenen affetmemiz. Affetmek kendimize yapabileceğimiz en büyük iyiliktir. Affetmemek ise kendimize yaptığımız en büyük kötülük.
    Kendimize böyle bir kötülüğü yapmaya hakkımız yok. Karşımızdaki bize bir kötülük yapmışsa, biz her seferinde onu hatırladıkça kızıyorsak, sinirleniyorsak, biz ondan daha kötüyüz, çünkü biz o kötülüğü kendimize sürekli yapıyoruz. Beynimiz hatırladığımız üzücü olayları, her hatırladığımızda aynı üzüntüyü yeniden yaşıyor ve olumsuz etkileniyor.
    Affetmek kolay mı? Birini affetmek için, nasıl kendi hatalarımıza yüz çeşit mazeret bulabiliyorsak onun hatalarına da mazeret bulalım affedelim.
    Arkadaşım bunu kötü niyetle yapmamıştır, kocam bu kadar kırılacağımı düşünememiştir, amcam çocukken aç gözlü alıştırıldığı için bu kadar mal davasında, kaynanam oğlunu elinden almadan korkuyor, beni seviyor ama diğer gelinin şerrinden korktuğu için ona daha iyi davranıyor, karım her kadın gibi detaycı olduğu için her şeyi sorun ediyor…..gibi.
    Bunlar hafif kalıyor bunlarla affedemiyorsanız; ne yapayım, aklı ermiyor, anlayış yeteneği yok, aile terbiyesi alamamış, küçükken öğrenmediği için düşünemiyor gibi daha toptan mazeretler de bulabilirsiniz.
    Aslında affedebilmenin en iyi yolu kızmak yerine acımak. Kızgınlık duyduğumuz insanlara acıyalım. Yapmışsa bir kötülük, her ne kadar bize yapmış gibi görünse de aslında kendine yapmıştır. Çünkü yaptığımız iyilikler de kendimiz içindir, kötülükler de kendimiz içindir. Bunu unutmayalım.
    Biz kendi üzerimize düşeni yapalım, affedelim ki kendimizi kuşlar kadar hafif hissedelim


    Yapılanı içimden atamasamda affedenlerdenim


    Ya siz ?

  2. Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    Sanırım böylesi konular kimsenin ilgisini çekmiyor
    kimse bişi yazmamış neyse sorun deil
    Kendi kendime teşekkür ediyim bari
    teşekkürler kelebeklerim
    Herkese hayırlı sağlıklı güzel günler dilerim hakkınızı helal edin artık girmem
    Sevgi dolu ve sağlıkla kalın

  3. #3

    Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    genelde affedemeyenler bolumundeyım ama bazen ıstısnalar oluyor

  4. #4

    Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    affederim...
    yüregim çok yufkadır...
    fakat bazen istisnalarım olur...
    işte o zaman sildimmi tam silerim...

  5. #5
    Üyelik Tarihi
    09 Temmuz 2008
    Bulunduğu Yer
    istanbul
    Mesaj
    25

    Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    Rabbim bu yazılanların insan beyninde karşılık bulacağı günleri de göstersin bize...
    4,5 aylık hamileyim eşim beni bırakıp ailesini ve özellikle de almanya dan gelecek olan abisini (benim eşiyle yani yengesiyle bir sürü sıkıntılarım olmasına rağmen )görmeye gidiyor.Üstelik toplam gidiş dönüş 50 gün sürecek.
    Bir anne adayı düşün 50 gün boyunca karnında büyüyen bebeğin ilklerini en çok paylaşmak istediği kişi hayatını paylaşmaya söz verdiği eşi ile paylaşamayacak.
    bu durumda sizin bu yazdıklarınız pek geçerli olmayacak.

    Eşim de bana müslüman aslanla yılanla aynı kaptan yemek yiyecek kadar uyumlu anlayışlı olması gerekiyor diye beni ikna etmeye çalışıyordu.Beni de götürmek için.
    Peki ya karşında ki yılandan beterse....
    yani neden ben iyi olmak zorundayım.??????
    tabii bunun allah katındaki ecri için.

    Aslında çözüm nerde biliyor musunuz?
    Sorunlar hiç bekletilmeden küçük büyük denmeden konuşulmalı rahatsızlık bildirilmeli böylece büyük sorunlar önlenmiş.Kendini karşıdaki insana daha iyi şekilde tanıtmış olursun..







  6. #6

    Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    affedilecek sey var
    affedilmiyecek sey var
    ayrıca kimseye acımam
    bir laf vardır

    kimseye acıma acınacak duruma düsersin

    ben bu söze inanırım nedense

  7. #7
    Üyelik Tarihi
    05 Eylül 2007
    Bulunduğu Yer
    HARİKALAR DİYARI
    Mesaj
    362

    Re: Affedebilenlerden misiniz, affedemeyenlerden mi?

    Duygularımla hareket eden birisiyim,çok iyi niyetliyim,elimden geidiğince kimseyi incitmeden konuşurum hatam varsa özür dilemesinide bilirim,fakat kullanılmak beni çok üzer onu hissettiğim zaman asla affetmem....

Benzer Konular

  1. Yaşar Özel sever misiniz? Beraber şarkı söylemeyi ister misiniz?
    Konuyu Açan: Bizanslı, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 35
    Son Mesaj: 19 Aralık 2008, 13:24
  2. Giyer misiniz ? Sever misiniz bu tarzları ?
    Konuyu Açan: Vildan, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 25
    Son Mesaj: 02 Kasım 2006, 00:59
  3. Arkadaşınıza borç verir misiniz?Sonra geri isteyebilir misiniz?
    Konuyu Açan: Bizanslı, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 56
    Son Mesaj: 08 Mart 2006, 14:19
  4. Cevap: 57
    Son Mesaj: 14 Ocak 2006, 23:52
  5. Siz islik calabilenlerden misiniz , calamayanlardan misiniz???
    Konuyu Açan: Artemis, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 40
    Son Mesaj: 22 Kasım 2005, 00:09

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.